Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İran’ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırıları kimden gelirse gelsin, asla tasvip etmiyor, tepkimizi de açıkça ortaya koyuyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan: "İran’ın egemenliğine ve bölgemizin güvenliğine yönelik saldırıları kimden gelirse gelsin, asla tasvip etmiyor, tepkimizi de açıkça ortaya koyuyoruz"
İçeriği Görüntüle

MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, “Milletimiz hak ettiği huzura kavuşmalıdır” dedi.

MHP olarak ülkenin 9 ayrı bölgesinde “Milli değerleri Koru ve Yaşat” adı altında yapılan mitinglerin 9.sunun Ankara’da Tandoğan meydanında yapılacağını ifade eden Doğru, “ Bu miting final toplantısı olarak gerçekleşecektir. 23 Mart 2013 tarihinde Bursa’da yaptığımız Kurtuluş mitinginden itibaren ülkemizin her tarafından Türk milliyetçileri, ülkücüler, vatandaşlarımız bayrağına, başkentine, güzel Türkiye’mize, çok büyük ilgiyle, sevgiyle, heyecanla sahip çıkmaktadırlar. İnsanlarımızın desteği çığ gibi büyüyerek 9 Kasım’daki mitingine doğru da yükselecektir” dedi.

Şehit kanlarıyla sınırları çizilen Türk vatanının demokratikleşme ve özgürleşme yalanlarıyla her geçen gün parçalanmaya, dağılmaya doğru sürüklendiğini kaydeden Doğru, yaptığı yazılı açıklamasında şunları söyledi. “Bu durumu içimiz kan ağlayarak takip ediyoruz.

Emperyalist oyunlar, bölünme senaryoları ve uygulamalar, hız kazanarak devam ediyor.

Türk milletinin, Anadolu’ya yerleşmesinden, vatan yapmasından rahatsız olan güçler, kanlı hesaplarının bitimini bekliyorlar. Türk milleti her cepheden kuşatılıyor, milli değerlerimiz yok edilmeye, kardeşin kardeşe düşman olması için çalışılıyor. 942 yıl önceki Malazgirt destanının hesabı sorulmaya çalışılıyor. İmralı canisi barış elçisi olarak görev yaptırılırken siyasi ayrılıkçılar etnik bölünme için mesafe üzerine, mesafe alıyorlar.

Bütün bu olayları da demokratik yolla, halkın teveccühü ile iktidara gelen AKP eliyle yapıyorlar.

AKP merkezli yıkıcı, parçalayıcı, tavizci, yozlaştırıcı politikalar uygulanıyor. Asırlarca alın terimizle oluşturduğumuz milli varlığımız, kültürümüz huzur ve asayişimiz yok edilmeye çalışılıyor.

AKP iktidarında Türk olmak, Türk kimliği taşımak suç oluyor. Türküm doğruyum andı, ırkçılık kokuydiye kaldırılıyor. Türk milliyetçiliği ayaklar altına alınıyor. Türk milleti 38 etnik parçaya bölünmeye çalışılıyor.

Ayrıca PKK baş tacı edilirken, Barzani ile gurur duyuluyor, katil Abdullah Öcalan’la devletin bütünganları fütursuzca görüşüyor. Kandilden mesaj üzerine, mesaj alınıyor.

Bütün bunların gölgesinde önümüzdeki Mart ayındaki seçimlere doğru geliyoruz.

Ancak Türk milliyetçileri kurtuluş savaşında olduğu gibi vatanına ve bütün değerlerine sahip çıkıyor.

Milli birlik, beraberlik, kardeşlik ve huzurun vazgeçilmez olduğunu bilen Türk milliyetçileri, bunları yıkmak isteyenlere karşı amansız mücadeleye demokratik ve meşru planda her platformda yapıyor.

Çünkü Türk milliyetçileri vatanına, milletine bunların temsil ve ifade ettiği bütün değerlere karşılıksız bir sevgi ve imanla bağlıdırlar. Söz konusu vatan olduğu zaman her şey onlar için teferruattır.

Ayrıca bunların yanında ülkemiz çok önemli ekonomik dar boğaza doğru sürüklenmektedir.

AKP zihniyeti 11. Yılda insanımızı 11 kat daha borçlandırmıştır. İç ve dış borçlar almış başını gitmektedir. İşsizlikanları her geçen gün artmaktadır. Enflasyon başını kaldırmış tüketici fiyatları çok yükselmiştir. Hayat pahalılığı her gün daha fazla artmaktadır. Milletimiz fakirlikle boğuşmakta, karnını dahi doyurmada zorlanmaktadır. Gıda, kira ve konut yakıt fiyatlarındaki anormal artış, aileleri yakmakta psikolojilerini bozulmaktadır.

Boşanmalar ve intiharlar artmış hükümette durumu seyretmektedir. Düşen büyüme, çoğalan borçlar, büyüyen açıklar, fakirleşen geniş toplum kesimleri, gelir dağılımındaki adaletsizlik, yoksulluğun yaygınlaşması, ekonomideki bitişin bariz göstergesidir.

Emekli kardeşimizin sesi duyulmamakta, umutlar başka bahara bırakılmaktadır. Esnaf, çiftçi, köylü kasıtlı olarak bitirilmekte yok edilmek istenmektedir.

Esnaf kepenk kapatma durumu ile karşı karşıyadır. Bir türlü süpermarketler kanunu, TBMM’de kanunlaştırılamamaktadır. Çiftçi mazot, gübre, ilaç, tohumluk gibi çeşitli üretim ihtiyaçlarındaki yüksek fiyatlardan dolayı üretime küsmektedir.

Toplumun her kesimindeki insanlarımızda hacizler icralar artmış, vatandaş hayatı mahvolmuş mağduriyetler her tarafa yayılmış ve giderekte artmaktadır.

Sonuçta Türk milleti kan ağlarken AKP iktidarı siyasi ikbal peşinde koşmakta milyonların çığlığı ve acıları duyulmamaktadır.

Artık bu kara düzene son verme zamanı gelmiştir. AKP yaptıklarının hesabını vermelidir. AKP döneminde yapılan yolsuzluk, kanunsuzluk, vurgun, soygun talanın hesabı mutlaka sorulmalıdır. Milletimiz hak ettiği huzura kavuşmalıdır.

Türk milletinin değerlerine, sahip çıkacağı, hesap soracağı günler yakındır. 9 Kasım 2013 günü Ankara’da Tandoğan’da milletimiz şahlanacak, bütün dünyaya çok önemli mesajlar verecektir.

Türk İslam dünyasının başkenti, Ankara’da şahlanış günümüze coşkumuza büyük açık hava toplantımıza herkesi davet ediyoruz.

Ne Mutlu Türküm Diyene!”