CHP Tokat Milletvekili Kadim Durmaz, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın son dönemde gerçekleştirdiği faiz indirimlerine ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Durmaz, “Her gün 300’den fazla esnaf kepenk kapatıyor, üretim zinciri kırılıyor. Esnafı korumak, ekonomiye güveni yeniden tesis etmektir” ifadelerini kullandı. Merkez Bankası’nın 100 baz puanlık faiz indirimine rağmen, bu kararın piyasada hissedilmediğine dikkat çeken Durmaz, “Merkez Bankası’nın yaptığı faiz indiriminin kredi kartı, ihtiyaç kredisi gibi vatandaşın doğrudan kullandığı araçlarda da hemen hissedilmesi gerekir ki ekonomiye güven artsın. Ancak bugün bu indirimin vatandaşa ve esnafa yansıdığı bir tablo yok” şeklinde konuştu.

"HER GÜN ORTALAMA 300 ESNAF KEPENK İNDİRİYOR"

Tokat’ta Yaşlı Çiftin 1,5 Milyon TL’si Çalındı, Sahte Polisler Antalya’da Yakalandı
Tokat’ta Yaşlı Çiftin 1,5 Milyon TL’si Çalındı, Sahte Polisler Antalya’da Yakalandı
İçeriği Görüntüle

Durmaz, esnafın içinde bulunduğu tablo ile ilgili, “Bu yılın ilk dokuz ayında 83 bin 302 esnaf işyerini kapattı. Bu da her gün ortalama 300 esnafın kepenk indirmesi anlamına geliyor. 2025’in ilk beş ayında da tablo değişmedi; 49 bin 97 işyeri daha kapandı. Türkiye genelinde 2 milyon 293 bin esnaf ve sanatkâr faaliyet gösteriyor, ancak enerji, kira, hammadde ve kredi maliyetleri altında ayakta kalmakta zorlanıyor. Sadece elektrik borcu nedeniyle kesinti yaşayan esnaf ve tarımsal sulama abonesi sayısı 26 bin civarında. Bu tablo artık alarm veriyor. Her kepenk kapanışı, bir ailenin gelirinin, bir mahallenin hareketliliğinin ve bir üretim zincirinin durması demek” dedi.

“FAİZ İNDİRİMİ VAR AMA HİSSEDEN YOK”

Merkez Bankası’nın faiz indirimi kararlarının piyasada karşılık bulmadığını belirten Durmaz, “Kredi ve kart faizleri hâlâ yüksek. Mevduat faizi yüzde 48, ihtiyaç kredisi faizi yüzde 62, bireysel kredi ortalaması yüzde 59 civarında. Merkez Bankası faiz indiriyor ama bu karar vatandaşın cebine, esnafın kasasına yansımıyor. Faiz indirimiyle güven ortamı yaratmak istiyorsak, bankaların ve kamunun bu indirimi gerçek hayata taşıması gerekir. Sanayi sektörünün hammadde girdisinden esnafın dükkânına giren emtiaya kadar tüm zincir yüksek maliyet altında eziliyor. Bu yük hafifletilmeden ne üretici üretir ne tüketici nefes alır. Vatandaşlar bu yılın ilk dokuz ayında bireysel kredi borçları için 517,2 milyar TL, kredi kartı borçları için 362,9 milyar TL olmak üzere toplam 880 milyar TL faiz ödedi. Kredi ve kart borçları, 2024 sonuna göre %35,5 (1 trilyon 397 milyar TL) oranında arttı. Ocak–Eylül döneminde 216 bin 113 senet protesto edildi; geçen yıla göre artış oranı %25,2. Borçlu sayısı artıyor, tahsilat düşüyor. Esnafın çekini, senedini ödeyemediği bir yerde ekonomiden güven beklemek gerçekçi değil. Ekonomi güvenle değil, borçla dönüyor; bu sürdürülebilir değil. Türk-İş’in Ekim ayı verilerine göre açlık sınırı 28 bin 412 TL’ye, yoksulluk sınırı 92 bin 547 TL’ye çıktı. Bu rakamlar, gelir dağılımındaki uçurumun derinleştiğini gösteriyor. Halkın alım gücü düşünce esnafın kasası boşalıyor, üretim zinciri kırılıyor” ifadelerini kullandı.

“ESNAFI KORUMAK, ÜRETİMİ KORUMAKTIR”

Durmaz, “Bir esnaf dükkânını kapattığında, sadece bir işletme kapanmaz; o mahalledeki dayanışma, üretim ve umut da kapanır. Ekonominin güvenini yeniden tesis etmenin yolu, esnafı ve üreticiyi korumaktan geçer. Faiz indirimlerinin kâğıtta kalmadığı, bankaların sorumluluk aldığı, maliyet yükünün hafifletildiği ortak bir ekonomik adım atılmadıkça bu ülkenin üretim gücü nefes alamaz.” İfadeleriyle açıklamasını tamamladı.