CHP Tokat Milletvekili ve eski öğretmen Kadim Durmaz, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde Millî Eğitim Bakanlığı’nın 2026 yılı bütçe görüşmeleri sırasında yaptığı konuşmada, eğitim sistemindeki sorunlara dikkat çekti. Atatürk’ün eğitime verdiği önemi hatırlatan Durmaz, Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin yalnızca rakamlardan ibaret olmadığını, çocukların yaşam hakkını ve eşit eğitim hakkını doğrudan ilgilendirdiğini ifade etti. Durmaz, Millî Eğitim Bakanlığı’nın uzun süredir eğitimi yönetemediğini belirterek, sık sık değişen müfredatlar, sürekli oynanan sınav sistemleri ve liyakat yerine sadakatin esas alındığı kadrolaşmanın eğitim sistemini belirsizliğe sürüklediğini söyledi. Bakanlık bütçesinin yüzde 34 oranında artırıldığını ancak bu artışın eğitimdeki temel sorunlara çözüm üretmediğini vurgulayan Durmaz, “Bu bütçede engelliler yok, okula aç giden çocuklar yok, hayat boyu öğrenme yok, güzel sanatlar ve spor okulları yok” ifadelerini kullandı. Millî Eğitim Bakanlığı bütçesinin GSYH’ye oranının 2002 yılında yüzde 0,35 iken bugün yüzde 0,23’e gerilediğini hatırlatan Durmaz, öğrenci başına yapılan harcamanın OECD ortalamasının dörtte biri seviyesinde olduğunu dile getirdi. Öğretmenlerin yaşadığı sorunlara da değinen Durmaz, ücretli öğretmenlik, atanamayan öğretmenler ve özel okul öğretmenlerinin güvencesiz çalışma koşullarının mesleği itibarsızlaştırdığını belirterek, “Öğretmeni geçim derdiyle baş başa bırakan bir sistem nitelikli eğitim üretemez” dedi. Velilerin de ağır bir yük altında olduğunu ifade eden Durmaz, devletin vermesi gereken eğitimin özel dersler ve kurslarla telafi edilmeye çalışıldığını, kamu okulları arasındaki imkân farklarının büyüdüğünü söyledi. Okullarda bir öğün ücretsiz yemek taleplerinin reddedildiğini hatırlatan Durmaz, 3,5 milyon çocuğun açlıkla mücadele ettiğini, okullarda hâlâ ücretsiz yemek, temiz su ve hijyen gibi temel hizmetlerin bulunmadığını vurguladı.
Gençlerin kaygılı ve umutsuz olduğuna dikkat çeken Durmaz, eğitim sisteminin ezbere dayalı yapısının eleştirel düşünceyi dışladığını belirterek, “Diploması var ama işi yok, umudu var ama yarını belirsiz bir gençlik yaratıldı” ifadelerini kullandı. Konuşmasının sonunda eğitimin ideolojik değil bilimsel olması gerektiğini vurgulayan Durmaz, Millî Eğitim Bakanlığı’nın liyakatli kadrolarla yönetilmesi çağrısında bulundu. “Eğitim çökerse devlet çöker, gençliğini kaybeden bir ülkenin geleceği olmaz” diyen Durmaz, Millî Eğitim Bakanlığı’nı özeleştiriye, gerçek reformlara ve sorumluluk almaya davet etti. Eski bir öğretmen olarak mücadele etmeye devam edeceklerini belirten Durmaz, konuşmasını şu sözlerle tamamladı: “Bir öğretmen olarak notumu veriyorum: Millî Eğitim Bakanlığı sınıfta kalmıştır.”


