AK Parti Tokat İl Başkanlığı tarafından organize edilen Genişletilmiş Yerel Yönetimler İl Danışma Meclisi Toplantısı’nda önemli açıklamalarda bulunan AK Parti Tokat Milletvekili, Adalet Komisyonu Üyesi ve TBMM AK Parti Grup Yönetim Kurulu Üyesi Av. Mustafa Arslan, reformu ve infaz sistemindeki değişikliklere geniş yer ayırdı. Kamuoyunda oluşan "AF" beklentilerine net bir dille yanıt veren Arslan, yapılacak çalışmanın teknik bir infaz düzenlemesi olduğunu ve temel motivasyonun "hukuki eşitlik" olduğunu belirtti.
EŞİTSİZLİK GİDERİLİYOR
Konuşmasında özellikle 2023 yılında hayata geçirilen Covid-19 izinleri ve infaz düzenlemelerine değinen Arslan, o dönemki mevzuatın bazı mahkûmlar arasında istem dışı bir adaletsizliğe yol açtığını ifade etti. Yargılama hızındaki farklılıkların cezaların infazında dengesizlik yarattığını belirten Arslan, "Hukuk sistemimizde bazen yargılama süreçleri dosyanın karmaşıklığına göre farklılık gösterebiliyor. 2023 yılındaki düzenleme sırasında, aynı gün suç işlemiş iki kişiden birinin davası sonuçlanıp cezaevine girmişken, diğerinin davası devam ettiği için bu haktan yararlanamamıştı. Bu durum, anayasanın eşitlik ilkesi ve adalet duygusu açısından bir sorun teşkil ediyordu. Yeni düzenleme ile 31 Temmuz 2023 tarihini baz alarak bu mağduriyetleri gideriyoruz. Amacımız, yargılaması geç bittiği için hak kaybına uğrayanların durumunu düzeltmektir." sözleriyle durumu detaylandırdı.
DÜZENLEME KAPSAMI DIŞINDA KALAN SUÇLAR
Toplumun hassasiyetle yaklaştığı suç tiplerinin bu düzenlemeden kesinlikle muaf tutulduğunun altını çizen Mustafa Arslan, kırmızı çizgileri net bir şekilde çizdi. Kamu vicdanını yaralayacak suçların hiçbir şekilde esnetilmeyeceğini belirten Arslan, "Bu düzenleme asla genel bir af niteliği taşımamaktadır. Terör suçları, Terör örgütlü suçlar, örgütlü suçlar ve çetelerle ilgili dosyalar bu kapsamın tamamen dışındadır. Aynı şekilde, toplumumuzun kanayan yarası olan kadına yönelik şiddet suçları, çocukların cinsel dokunulmazlığına karşı işlenen suçlar ve evlatlarımıza yönelik her türlü istismar vakası bu iyileştirmeden yararlanamayacaktır. Ayrıca Meclis’teki görüşmelerde eklenen bir madde ile 6 Şubat depremlerinde sorumluluğu bulunan ve ceza alan müteahhitlerin de bu düzenleme kapsamına alınması engellenmiştir." diyerek kapsam dışı kalanları sıraladı.
İnfaz sistemine getirilecek olan bu yeni dokunuşun cezaevlerindeki doluluk oranlarını ve hükümlülerin topluma kazandırılması süreçlerini de etkilemesi bekleniyor. Arslan, "Düzenleme, cezaevlerindeki gözlem kurulları tarafından 'iyi hâl' raporu verilen hükümlüleri kapsayacaktır. 31 Temmuz 2023 öncesinde suç işlemiş olanlardan kapalı cezaevinde bulunanların açık cezaevine geçişi hızlanacak; açık cezaevinde bulunanlar için ise üç yıllık bir erken denetimli serbestlik imkânı doğacaktır. İlk etapta yaklaşık 50 bin kişinin bu haktan faydalanacağını, sürecin tamamlanmasıyla birlikte bu sayının toplamda 120 bin kişiye kadar ulaşabileceğini öngörüyoruz." sözleriyle düzenlemenin uygulama aşamasındaki sayısal verilerine dair tahminlerini paylaştı.
TRAFİKTE "YOL KESME" ARTIK AYRI BİR SUÇ
Yargı paketinin sadece infazla sınırlı olmadığını, toplumsal huzuru sağlamaya yönelik caydırıcı maddeler de içerdiğini belirten Arslan, özellikle sosyal medyada infial yaratan trafik magandalarına karşı yeni bir savaş açıldığını müjdeledi. Güvenli trafik akışını bozmanın bedelinin ağır olacağını ifade eden Arslan, "Artık trafikte kimse kimseye kabadayılık yapamayacak. Sosyal medyada sıkça gördüğümüz, insanların yolunu kesip camlarını yumruklayan, kadınlara ve çocuklara korku salan magandalar için 'araç durdurma' adıyla müstakil bir suç tanımı getirdik. Bu eylemi gerçekleştirenler artık sadece trafik cezasıyla değil, ciddi hapis yaptırımlarıyla karşı karşıya kalacaklar. Ayrıca meskun mahallerde silah kullanarak toplumun huzurunu bozanlara yönelik cezalar artırılmış, kurusıkı ve gaz tabancalarının suçta kullanımıyla ilgili denetimler en üst seviyeye çıkarılmıştır." dedi.
Açıklamalarını birlik ve beraberlik mesajlarıyla noktalayan Mustafa Arslan, yasaların sadece cezalandırmak için değil, toplumu korumak için var olduğunu hatırlattı. Arslan, "Tüm bu yasal düzenlemelerin temel hedefi, vatandaşlarımızın sokakta, trafikte ve evinde kendini güvende hissetmesidir. İnşallah bu kararlar suç oranlarının azaldığı, adaletin hızla tecelli ettiği ve huzurun hâkim olduğu bir Türkiye’ye vesile olur." diyerek sözlerini tamamladı.