19-03-2013 09:48
Her yıl Çanakkale Savaşları`nın yıl dönümünde, ilçe merkezindeki Kınalı Ali Anıtı önünde tören düzenleniyor. Burada Kınalı Ali anlatılıp, o ve diğer şehitler için dualar ediliyor.
Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel, yaptığı açıklamada, her yıl düzenledikleri tören ile Çanakkale şehitlerini andıklarını söyledi.
Düzenledikleri törenlere her yıl halkın büyük ilgi gösterdiğini belirten Vidinel, ``Biz Çanakkale`de hasta denilen bir milletin şanı şerefi olduk. Çanakkale`de tek devlet, tek millet, tek bayrak olduk. Her yıl yaptığımız bu törenlerde Anadolu`ya, birlik ve beraberliğimizin güzel bir sunumunu yapıyoruz`` dedi.
``Anadolu`daki birlik ve beraberliğin ilelebet devam etmesi için birbirimize söz veriyoruz`` diyen Vidinel, şöyle konuştu:
``Zileli Kınalı Ali annesinin başına yaktığı kına ile askere gitmiş. Orada komutanı `bu ne-` diye sorunca Kınalı Ali mektup yazarak annesine sormuş. Annesi de, `biz 3 şeye kına yakarız, askere gideceğe vatana kurban olsun diye, evlenen geline yuvasına kurban olsun ve kurbanlık koça Allah`a kurban olsun diye` şeklinde cevaplamış. Kınalı Ali`nin hemşehrileri olarak her sene kendisini anıtının bulunduğu alanda yaptığımız tören ve dua ile anıyoruz.``
-Kınalı Ali`nin torunu-
Kınalı Ali`nin torunu Ali Kınalı da, babaannesinin dedesine kına yakma olayını ve sonrasında gelişen olayları hep kendilerine anlattığını belirterek, ``Dedem Kınalı Ali Çanakkale`de şehit olmuş. Kardeşi de Sivas Zara`da şehit olmuş. Her yıl düzenlenen törenle dedemi anan başta Zile Belediye Başkanımız Lütfi Vidinel ve tüm ilçe halkına çok teşekkür ediyorum. Çanakkale`de savaşarak bu vatanı bize bırakanlara çok teşekkür ediyorum. Biz aynı bahçenin gülleriyiz. Bu milletin ayrı düşmesini kesinlikle istemiyorum. Dedeme annesinin yazdığı o mektuptan dolayı yetkililer bizi buldu. Dedemizin Çanakkale`de şehit olduğunu söylediler`` ifadelerini kullandı.
-Kınalı Ali-
Zileli Ali`nin saçına Çanakkale cephesine gitmeden önce annesi tarafından kına yakılır.
Çanakkale`de komutanı, cepheye yeni gelen askerleri kontrol ederken, saçınıntası sarı Ali`yi görünce, önce nereli olduğunu, ardından da saçına kınayı neden yaktığını sorar.
Zileli olduğunu söyleyen Ali, kına içinse ``bilmiyorum`` yanıtını verir. O günden sonra ``Kınalı Ali`` diye anılan asker, annesine yazdığı mektupta, ``Anacağım kafama kına yaktın, burada komutanlarım ve arkadaşlarım benle hep dalga geçtiler. Sakın kardeşim Ahmet`e de yakma. Onla da dalga geçmesinler`` der.
Aradan zaman geçer. İngilizler, tüm güçleriyle Gelibolu`ya yüklenir ve bu cepheyi savunan askerler teker teker şehit düşer. Buraya takviye olarak giden Kınalı Ali`nin bölüğünden de kimse sağ kalmaz.
Oğlunun şehit düştüğünden habersiz olan annesi, Ali`ye cevaben yazdığı mektubunda, ``Oğlum Ali, yazmışsın ki `kafamdaki kınayla dalga geçtiler kardeşime de yakma` demişsin. Kardeşine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle seninle dalga geçmesinler. Biz de üç şeye kına yakarlar. Gelinlik kıza, gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun diye, kurbanlık koça, Allah`a kurban olsun diye, askere giden yiğitlerimize, vatana kurban olsunlar diye`` ifadelerini kullanır.
Bu mektubun aslı, Çanakkale Müzesi`nde de sergilenmektedir.
Zile Belediye Başkanı Lütfi Vidinel, yaptığı açıklamada, her yıl düzenledikleri tören ile Çanakkale şehitlerini andıklarını söyledi.
Düzenledikleri törenlere her yıl halkın büyük ilgi gösterdiğini belirten Vidinel, ``Biz Çanakkale`de hasta denilen bir milletin şanı şerefi olduk. Çanakkale`de tek devlet, tek millet, tek bayrak olduk. Her yıl yaptığımız bu törenlerde Anadolu`ya, birlik ve beraberliğimizin güzel bir sunumunu yapıyoruz`` dedi.
``Anadolu`daki birlik ve beraberliğin ilelebet devam etmesi için birbirimize söz veriyoruz`` diyen Vidinel, şöyle konuştu:
``Zileli Kınalı Ali annesinin başına yaktığı kına ile askere gitmiş. Orada komutanı `bu ne-` diye sorunca Kınalı Ali mektup yazarak annesine sormuş. Annesi de, `biz 3 şeye kına yakarız, askere gideceğe vatana kurban olsun diye, evlenen geline yuvasına kurban olsun ve kurbanlık koça Allah`a kurban olsun diye` şeklinde cevaplamış. Kınalı Ali`nin hemşehrileri olarak her sene kendisini anıtının bulunduğu alanda yaptığımız tören ve dua ile anıyoruz.``
-Kınalı Ali`nin torunu-
Kınalı Ali`nin torunu Ali Kınalı da, babaannesinin dedesine kına yakma olayını ve sonrasında gelişen olayları hep kendilerine anlattığını belirterek, ``Dedem Kınalı Ali Çanakkale`de şehit olmuş. Kardeşi de Sivas Zara`da şehit olmuş. Her yıl düzenlenen törenle dedemi anan başta Zile Belediye Başkanımız Lütfi Vidinel ve tüm ilçe halkına çok teşekkür ediyorum. Çanakkale`de savaşarak bu vatanı bize bırakanlara çok teşekkür ediyorum. Biz aynı bahçenin gülleriyiz. Bu milletin ayrı düşmesini kesinlikle istemiyorum. Dedeme annesinin yazdığı o mektuptan dolayı yetkililer bizi buldu. Dedemizin Çanakkale`de şehit olduğunu söylediler`` ifadelerini kullandı.
-Kınalı Ali-
Zileli Ali`nin saçına Çanakkale cephesine gitmeden önce annesi tarafından kına yakılır.
Çanakkale`de komutanı, cepheye yeni gelen askerleri kontrol ederken, saçınıntası sarı Ali`yi görünce, önce nereli olduğunu, ardından da saçına kınayı neden yaktığını sorar.
Zileli olduğunu söyleyen Ali, kına içinse ``bilmiyorum`` yanıtını verir. O günden sonra ``Kınalı Ali`` diye anılan asker, annesine yazdığı mektupta, ``Anacağım kafama kına yaktın, burada komutanlarım ve arkadaşlarım benle hep dalga geçtiler. Sakın kardeşim Ahmet`e de yakma. Onla da dalga geçmesinler`` der.
Aradan zaman geçer. İngilizler, tüm güçleriyle Gelibolu`ya yüklenir ve bu cepheyi savunan askerler teker teker şehit düşer. Buraya takviye olarak giden Kınalı Ali`nin bölüğünden de kimse sağ kalmaz.
Oğlunun şehit düştüğünden habersiz olan annesi, Ali`ye cevaben yazdığı mektubunda, ``Oğlum Ali, yazmışsın ki `kafamdaki kınayla dalga geçtiler kardeşime de yakma` demişsin. Kardeşine de yaktım. Komutanlarına ve arkadaşlarına söyle seninle dalga geçmesinler. Biz de üç şeye kına yakarlar. Gelinlik kıza, gitsin ailesine, çocuklarına kurban olsun diye, kurbanlık koça, Allah`a kurban olsun diye, askere giden yiğitlerimize, vatana kurban olsunlar diye`` ifadelerini kullanır.
Bu mektubun aslı, Çanakkale Müzesi`nde de sergilenmektedir.
