Tokat Vicdan Hareketi Derneği Başkanı Mahmut Delen;
Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde Tokat`tan söz ederken : ``Bu havası hoş şehrin dört tarafında bahçe ve bostanlar içinden sular akar. Her bağında birer köşk, havuz, fıskiyeler ve çeşitli meyveler bulunur. Halk zevk ehlidir. Gariplerle dostturlar, kin tutmaz, hile bilmez, yumuşak huylu insanlardır. Cami, saray, köşk ve imaretleri o kadar sağlam ve güzel olur ki buralara girenler hayran olurlar`` demektedir.
Evliya Çelebi`nin böylesi güzel sözlerle anlattığı memleketimizde bir takım işler, maalesef halkın beklentileri doğrultusunda ilerlememekte. Son günlerde, Tokat`ın en mühim doğal güzellik alanlarından biri olan Gümenek Mesire Alanı ile alakalı mahalli basınımız ve halkımız tarafından yapılan şikayetler ayyuka çıkmaktadır. Şikayetlerin ana unsurunu oluşturan hizmetteki eksiklik ve bir türlü beklenen seviyeye ulaşmamış çalışmalar, hepimizi ziyadesiyle rahatsız etmektedir. Eksikliklerin tamamlanması ve tenkitlere kulak verilmesinin öneme haiz olmasının yanı sıra, devletimizin hizmeti olan bir mesire yerinden ücret talep edilmesi bizleri ayrıca üzmektedir. Fukaranın yegane eğlencesi olan pikniğin bile bir rant malzemesi haline getirilmesi, onları tamamen asosyal ve evinden dışarı çıkamaz hale getirecektir. Güç bela aldığı aracı ile piknik malzeme parasını düşünürken bir ek külfetin dahataya çıkması, kabul edilir değildir. Üstelik henüz çalışmalar tamamlanmadan alelacele ücret alma mantığının da tutar yanı yoktur. Biz, devletimize hizmet almak için vergi ödeyen insanlar olarak bunun karşılığını görmenin mutluluğunu yaşamak istiyoruz.
Kapı önündeki görevlilere alınan ücretin sebebi sorulduğunda: ``Piknik ve otopark parası!`` demesi de şayan-ı hayrettir. Otoparkın ücretli olması, araçların gelişigüzel park etmesine; pikniğin paralı olması da piknik alanı olmayan yerlerin halkın tahribatına uğramasına yol açacaktır. Devletimiz, kudretlidir; keza Özel İdaremiz ve diğer mahalli yönetimlerimiz de öyle. Halktan alacağı ek ücrete muhtaç değildir. Hemşehrilerimizin, hizmet aldıktan sonra, daha evvel doğaltamında kullandığı mekanın hizmetinin yarım olmasının yanında bir de ``borçlu`` çıkması açıklanamaz. Allah`ın ağacının altında oturmak ve su sesi dinlemek, bir bedele karşılık gelmese gerektir. Bu mesele bizlere, Orhan Veli`nin dizelerini hatırlatıyor:
BEDAVA
Bedava yaşıyoruz, bedava;Hava bedava, bulut bedava;Dere tepe bedava;Yağmur çamur bedava;Otomobillerin dışı,Sinemaların kapısı,Camekanlar bedava;Peynir ekmek değil amaAcı su bedava;Kelle fiyatına hürriyet,Esirlik bedava;Bedava yaşıyoruz, bedava.Orhan VELİ
