USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

“SİYASETTEN ARINDIRMA PROJESİ” TUTMAYACAK..!

“SİYASETTEN ARINDIRMA PROJESİ” TUTMAYACAK..!
05-08-2014 17:22
Google News
Seçimin son haftası içinde olmamıza rağmen; AK Parti dışında, diğer partilerde ne bir heyecan ne de bir çalışma yok. Siyaset yapan tek parti konumunda kaldı, AK Parti… İstenen, siyasetsiz bir Türkiye… Türkiye; Suudi Arabistan gibi, Ürdün, Yemen gibi olsun… ‘Klasik bir Ortadoğu ülkesi’ olması, biçilen rol bu… Herkes işine gücüne baksın, kimin Cumhurbaşkanı, kimin Başbakan olacağına; Türkiye’yi çok seven(!)ler karar versin. Halkı bu işe katmak iyi sonuç vermiyor. Siyasete sövgü düzenler, siyasetçiyi her gün karalayanlar; aslında siyasetçi eliyle gerçekleşen milli iradeden rahatsızlar. Siyasetçi itibarsızlaştırılırsa, siyaset kurumu işlemez hale getirilirse; demokrasi zaten yaşayacak zemin bulamaz. AK Parti ve Erdoğan’a yapılan saldırılara, hakaret ve iftiralara birde bu açıdan bakılmalı. Millet iradesini, sandığı ve demokrasiyi savunmanın; ülkemizi savunmak kadar önemli olduğuna inanan, en büyük kale; AK Parti yıldırılırsa; Türkiye, demokrasi belası(!)ndan kurtarılmış olur… Siyasete saldırı, aslında demokrasiye saldırıdır. Partilerin ve siyasetin korunması, demokrasinin yaşaması için gerekli; herkes partisine sahip çıkmalı… Önemli karar aşamalarında, siyasetin içinden aktörlerle değil; siyasetin dışından isimler ithal ederek çözüm aranması, siyaset kurumunun intiharıdır. Kemal Derviş ve Ekmeleddin İhsanoğlu, işte bu siyasetsizleştirme operasyonlarının örnekleridir. Bunlar partilerin özgür iradeleriyle değil; güç odaklarının dayatmaları sonucudur. Samimi partililer bu oyunlara fırsat vermemelidir… Siyaset partiler eliyle yapılır. Millete dayanmayan ve gücünü milletten almayı hedeflemeyen bir parti iktidar olamaz. Güç odaklarının oyuncağı olan partilere halk asla prim vermez… Milletin önüne kendi gücüyle çıkamayan partilerin, dünya görüşleri taban tabana zıt olsa bile; ittifak ederek tek bir aday üzerinde anlaşıp çıkmaları da demokrasinin içinde doğru bir seçenektir. Ancak, demokrasi dışı güçlerin dayatmasına teslim olmaları, ülkeyi siyasetsizleştirme operasyonuna alet olmaları asla doğru değil… Cumhurbaşkanlığı seçiminde üç aday var; ilk turda kazanması en muhtemel aday olan Erdoğan, durmadan çalışıp, dev mitingler düzenlerken; 2 Büyük Partimizin imzalarıyla aday gösterilen İhsanoğlu’nun yapayalnız; stk, işyeri, ev ziyaretleri ve benzeri temaslar yapmakla yetinmesi; destekleyen 7 partinin bir araya gelip tek bir miting dahi yapmamaları gerçekten manidar. Adeta, kazanmak üzere değil; ülkeyi siyasetsizleştirmek adına rol üstlenmiş gibiler… * Çatı adayı destekleyen bir arkadaşımızla şöyle bir diyalogumuz oldu; -Neden, Deniz Baykal, Tuğrul Türkeş, İlhan Kesici, Meral Akşener ya da Kemal Kılıçtaroğlu, Devlet Bahçeli`den birini aday göstermediniz..!? +Erdoğan`ın karşısında kazanamazlardı... -Ekmeleddin İhsanoğlu, Deniz Baykal`dan, Tuğrul Türkeş`ten daha mı yetenekli, daha mı layık, daha mı güçlü? +Ekmdeleddin İhsanoğlu, su misali; girdiği her kaba, her kalıba uyan bir tip, her kesimden oy alabilir... -Yani Türkiye`nin Cumhurbaşkanı, ilkesiz, ülküsüz, hertama uyan, hedefleri ve iddiası olmayan bir tip mi olmalı? +Herkesin işine karışmasın, dengeleri gözetsin, sınırımızın dışında ki komşulardan bize ne? Biz kendi işimize bakalım... -İki parti aday gösterdi, yedi parti destekliyorsunuz? Neden birlikte tek bir miting yapmıyorsunuz? +Miting fiyasko olabilir, seçim kaybedilebilir... Kimse riski üstlenmek, sahiplenmek istemiyor... -10 Ağustos akşamı Erdoğan kazandığında, ne diyeceksiniz, bu geri duruşunuzu, meydanlardan, siyasetten çekilişinizi nasıl izah edeceksiniz? +Kolay, hep bir ağızdan; ``adil seçim olmadı, diktatör kazandı,`` diyeceğiz… * İşte, senaryo bu ve bu senaryo asla yerli değil. 10 Ağustos seçimleri bu nedenle önemli. Ya; dışarıda güçlü, söz sahibi, içeride kalkınmış, huzur içinde bir ülke; ya da, 2002 öncesi gibi ekonomik ve sosyal çalkantılar içinde debelenen, dış dünya da olup bitenlere bigane bir Türkiye… Ya Yeni Büyük Türkiye yürüyüşüne devam, ya da geriye, yani üçüncü dünya ülkesi olamaya dönüş… Şükürler olsun ki; Millet, iradesini cesaretle ve coşkuyla meydanlara yansıtıyor. İstanbul halkımız, Maltepe Meydanı’nda gerekli mesajı dünya kamuoyuna da verdi. Türkiye, hiçbir oyunun piyonu ve hiçbir karanlık hesabın maşası olmayacak. Türkiye, 10 Ağustos’tan sonra demokrasisini daha da güçlendirecek; siyasetsizleştirme planlarını bozacak. Millet iradesinin belirleyiciliğini bir kez daha tescil edecektir. 10 Ağustos seçimleri şimdiden, milletimiz, ülkemiz için hayırlı olsun…
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
E-GAZETE TÜMÜ
aydem
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42