Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektör Prof. Dr. Bünyamin Şahin, Eğitim Bir Sen 1 NOlu Şube Başkanı Şaban Ceylan’ın dün makamında yaptığı basın açıklamasındaki eleştirel konuların basına yansıması sonrasında yazılı yanıt veren bir açıklamayaptı.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Bünyamin Şahin’in yazılı açıklaması şöyle oldu:
“Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi 2018-2022 döneminde bünyesine 5 yeni Fakülte, yeni uygulama ve araştırma merkezleri, yeni bölüm ve programlar katmıştır. Öğrenci sayısını 33 binin üzerine çıkaran Üniversitemizde 3700 civarında Uluslararası öğrenci eğitim görmektedir. 2022-2023 eğitim öğretim yılında üniversitemize kayıt yaptıran öğrenciler Üniversitemizi ilk 5 tercihi içerisinde göstermiştir. Son 4 yıllık süreçte yeni yatırımve projeler üniversitemize kazandırılmıştır. Üniversitemizin fiziki koşullarının iyileştirilmesinin yanı sıra uluslararası arenadaki tanınırlığı da artırılmıştır. Üniversitemiz 2018 sonrası birçok uluslararası derecelendirme kuruluşunun sıralamalarında önemli dereceler elde etmiştir. Yine son 4 yıllık süreçte Üniversitemiz bünyesinde 800 civarında yeni personel istihdam edilmiştir. Tüm istihdam süreçleri yasaların gereklerine uygun ve şeffaf olarak yürütülmüştür.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesine Sn. Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile tayin edildiğim 28 Kasım 2018 tarihinde göreve başladığımda devlette devamlılık ilkesi esas alınarak önceki dönemlerden idari kadroda hizmet vermekte olan Genel Sekreter, Genel Sekreter Yardımcıları, Daire Başkanları ve Şube Müdürleri değiştirilmemiş olup halen aynı kadro ile üniversitemizde hizmet sürdürülmektedir.
Aynı şekilde üniversitemizin akademik kadrosunda idari görev yürüten Dekan, Dekan Yardımcıları, Yüksekokul ve Meslek Yüksekokulu Müdürleri değiştirilmemiş ve haklarında hiçbir adli-idari olumsuz işlem tesis edilmemiştir.
Birinci dönemimin bitmesine yakın bir zamanda Rektörlük makamını yıpratmak için şahsımla ilişkilendirilemeyecek bazı hususlar zorlama ifadelerle kamuoyu ile paylaşılmaktadır.
Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Rektörü olarak göreve geldiğim günden itibaren idari ve mali hususlarda açık, şeffaf ve hesap verebilir bir yönetim sergilenmiştir. En son 2021 yılı Sayıştan İncelemesinde üniversitemiz başarılı bir şekilde geçmiştir. Raporlar kamuoyu ile Sayıştay ve resmi kurular tarafından paylaşılmıştır.
Eğitim-Bir-Sen Başkanı Sn. Şaban Ceylan tarafından yapılan basın açıklamasında ifade ettiği bilgilerin hiçbiri gerçeği yansıtmamaktadır. Üniversiteyi yönetmeye tevessül eden sendika yöneticisi bunu başaramayınca agresif bir tutum içerisine girmiş ve gerçek dışı birçok bilgiyi kamuoyu ile paylaşmıştır. Bu paylaşımı ile ilgili yasal işlemler yapılacaktır.
Basın açıklamasından da anlaşılacağı üzere kontrolünü kaybetmiş bir başkan söylediklerinin gerçek dışı olduğunu bildiğinden etkili olabilmek için kaba cümleler sarf etmiştir. Öncelikle eğitimcilere yakışmayan bu ifadeler nedeniyle şahsı şiddetle kınarız.
Zafiyetlerle dolu, ayak oyunları, kınıyorum, Anaokulunu yıkan, kendini çok önemli bir adam zannediyor, yeniden Rektör olabilme ihtirası, hezeyan üretenler gibi ifadeler kullanan birinin açıklamaları dayanak bulamadığı için saldırganlaşmış ruh halini yansıtmaktadır.
Nihai olarak Eğitim-Bir-Sen başkanı açıklamasındaki “Benim kötülüğümde bu işte açık konuşuyor olmam.”ifadesindeki gibi kötüdür.
Açıklamalarında ortaya attıkları hezeyanlarının karşılığı aşağıda madde madde yazılmıştır.
Selamlarımla.
İddia 1: Rektör Şahin, atandığı andan itibaren yaptığı atama ve uygulamalarla üniversiteyi nasıl yönetemeyeceğini göstermişti. Rektör yardımcılarına yetki vermeden, üniversiteyi danışmanları aracılığıyla keyfi olarak yönetti. Zamanını çoğunlukla şehir dışı veya yurt dışında geçiren, şehre dair hiçbir katkı ve projesunmadan üniversitemize dört yılkaybettirdi.
Açıklama 1: Yükseköğretim Kanununa göre üniversiteler Rektör’e bağlı olarak yürütülen kuruluşlardır. Dolayısıyla idareden sorumlu yetkili üniversite rektörüdür. Rektör kurumunun gelişmesi için yurtiçi ve yurtdışı her türlü irtibatı sağlamakla yükümlüdür.
İddia 2: Sayın Rektör, ilk geldiği günlerde hepimiz için umut olacak birtakım sözler etmiş, vaatlerde bulunmuştu. 30 yılını deviren köklü bir üniversite olan Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi için ortaya konacak iş ve projelerde öncü olmasını beklediğimiz Sayın Rektör, maalesef kısa süre içerisinde verdiği sözleri unuttuğu gibi döneminde kronikleşen pek çok sorunla yeni döneme hazırlanıyormuş. Ne olacak şimdi…
Rektörün ilk günlerinde kampüs içine hafif raylı sistem ve Tıp Fakültesini kampüse taşıma vaadi vardı.
Açıklama 2: Sendika Başkanı Rektör yetkisinde olmayan hususlarda ithamlarda bulunmaktadır. Tıp Fakültesinin kampüse taşınması için Devlet Strateji ve Bütçe Başkanlığı’ndan talepte bulunulmuş ancak talebimiz kabul görmemiştir.
Raylı sistem inşası ise üniversitemizin yetkisinde olmayıp belediye tarafından yapılabilecek bir yatırımdır.
İddia 3: Eski YÖK başkanı Yekta Saraç Hocanın yeniden YÖK başkanı olacağı beklentisi ile önceden belirlenen ve büyük paralar harcanarak zemini hazırlanan camiinin yerini değiştirip alel acele uygun olmayan bir yere Cami tabelası asması ve ismini de rahmetli Mehmet Emin Saraç Camii olarak vermesi, Muhterem Hocamızın ismini suiistimal etmesi üniversitede alay konusu olmuştur. YÖK başkanının değişmesi ile ümitleri boşa çıkan Rektör bugüne kadar camiye tek bir çivi dahi çakmamıştır. Dört yıllık Rektörlük döneminde Üniversiteye hiçbir şey katmadı.
Açıklama 3: Tokat ilinin en büyük camisi olacak Üniversitemiz camisine tartışmaya mahal vermeyecek bir zât olan Tokat’ımız güzide âlimlerinden Rahmetli M. Emin Saraç’ın adı verilmiş olup cami inşaatı hayırseverlerin katkısı ve üniversitemiz çalışanlarının desteği ile devam etmektedir.
İddia 4: İşte Nepotizmin TOGÜ ayakları; İşte Üniversitede doktora yapmak Jürilerde eşlerin yer almasıyla daha kolay. Hele bir de babanız dayınız ve eşiniz dekan ise üniversitede bir dönem ders verdirilerek ÖG olmanız kolay. TOGÜ’nün 30 yıllık tarihinde böyle bir Nepotizm yok. (-İsimleri geçenlere dair açıklamalar bizde mahfuz tutulmuştur-)
Açıklama 4: Son 4 yıl içerisinde üniversitemizde 800 civarında yeni personel istihdamı yapılmış olup istihdam edilen kişilerin Tokat gibi küçük bir şehirde birilerinin yakını olması son derece normaldir. Yapılan atamalarda yargıya intikal etmiş hiçbir husus bulunmamaktadır. Tüm iş ve işlemler mevzuata uygun olarak tesis edilmiştir.
İddia 5: Rektör’ün vicdanına değil Kamunun vicdanına hürmeten dört yıldır ciddiyetsiz, keyfiyet ve hesapsızlığın hakim olduğu, zafiyetlerle dolu, mobbingin her türlüsünü kullanan Rektör’e ve bu ayak oyunlarına ‘dur’ diyorum. Üniversitemizde akademik performansa dayalı bir yönetim anlayışı ve liyakata dayalı personel alım sistemi uygulanmalı.
Açıklama 5: Üniversitemizde yasal yollarla gelen ve suç teşkil eden hususlar dışında çalışan personele hiçbir şekilde disiplin soruşturması açılmamıştır. Önceki yıllara nispeten yürütülen disiplin soruşturmalarının sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Aksine üniversitemizde tüm personelimiz huzur içerisinde çalışmaktadır.
İddia 6: Sayın Cumhurbaşkanımızın sağlık hizmetlerinde her vatandaşın ücretsiz ve eşit bir şekilde tüm hastanelerden faydalanması talimatına rağmen Rektör Bünyamin Şahin göreve geldiğinde hastaneyi ticaret haneye çevirdi. Hastalar randevu almak ve tetkikler için aracı ve para bulmaya çalışıyor. Eski Türkiye’yi hatırlatan bir sistem kurdu. Üyelerimizin bize aktardığı tüm mağduriyetler, kendi hastamızın yaşadıkları ortada. Mesai saati içerisinde vatandaşı ücretli tedaviye yönlendiren Rektörü kınıyorum.
Açıklama 6: 4 yıl önce günde 800 hastaya poliklinik hizmeti veren hastanemiz bugün itibariyle günlük 3.500 kişiye kadar poliklinik hizmeti sağlamaktadır. Devlet hastanelerinden farklı olarak üniversitemizde merkezi randevu sistemi kullanılmayıp gün içerisinde gelen tüm hastalar geri çevrilmeden ve ücret ödemeden muayene edilmektedir. Bu nedenle poliklinik sayılarımız son dört yıl içerisinde 4 katına kadar yükselmiştir. Ayrıca, hocalarımıza muayene olmak isteyenler her tıp fakültesi hastanesinde olduğu gibi özel hastanelere kıyaslandığında çok cüzi miktarlar ödeyerek muayene olmaktadırlar. Üniversite hastanesi halkımıza kaliteli ve ucuz özel sağlık hizmeti veren bir kurum haline gelmiştir.
İddia 7: Bakın şuraya da dikkat çekmek istiyorum; Üniversite çalışanlarımızın çocuklarının devam ettiği, inşası ve tüm masrafı kadrosu Milli Eğitim Müdürlüğümüz tarafından karşılanan Anaokulunu yıkan Rektör, bu yaptıklarının hiç karşılığı olmayacağını mı düşünüyor? Şehrimizin göz bebeği dev bütçeli TOGÜ’nün nasıl yönetildiğini bilelim.
Açıklama 7: Ali Şevki Erek kampüsünde bulunan anaokulu üniversitemizin değil Milli Eğitim İl Müdürlüğünün bir okuludur. Tıp Fakültesi ek bina yapımı nedeniyle Milli Eğitim Bakanlığına ait olan anaokulu Mille Eğitin İl Müdürlüğü tarafından yerinden kaldırılmıştır. Üniversite yönetimi tarafından anaokulu için mevcut basket sahasının bulunduğu yer gösterilmiş. Ancak, Milli Eğitim İl Müdürlüğünden alınan bilgiye istinaden gösterilen saha Belediye tarafından yeşil alan olarak ilan edildiğinden ruhsat verilmemiştir. Eğitimci olan sendika başkanı okulun bakanlığına ait olduğunu bildiği halde halkımızı yanıltmaktadır.
İddia 8: Personel ve akademik kadronun yönetsel pek çok konuda itibarsızlaştığı bir dönem yaşadık. Maalesef yıllardır üreten Akademik kadroları değersizleştiren, personelin beklentilerine duyarsız, öğrencilerin kişisel sosyal gelişim boyutlarını yok sayan, Şehrin dinamiği paydaşı olan köklü yapılarla olabildiğine ters durup yok sayan ve bunu meziyet gören, dahasını söyleyeyim Cumhur ittifakının gücü ile gelip Millet ittifakının geleceğinde istikbal arayan bir Rektör görüyoruz.
Nasıl mı? İşte İyi parti Erbaa teşkilatının twiti; “1 Haziran dünya Gözlükçüler ve Optisyenler günü dolayısıyla G.O.P. Üniversitesi Erbaa sağlık meslek yüksek okulu optisyenlik bölümünde Konferans vermek üzere misafir olan Tokat il disiplin kurulu başkanımız Sn. A. Y. F. Bey ile beraber katıldık.” Ve İYİ parti il yöneticisinin kızının özel şartla üniversiteye alınması.
Açıklama 8: Bilgimiz dâhilinde yapılmış böyle bir konferans bulunmamaktadır.
İddia 9: Biz önceden beri YÖK ve Rektörlük sistemini eleştirir dururuz. Sorunun büyüğü sistemde. Buraya kim girerse girsin kendini çok önemli bir adam zannediyor. Oysa onların adamlığı hizmet alanlarına katacağı güzellikler, toplumun her kesimine kesintisiz hizmet sağlayıp memnuniyeti yükseltmesiyle, haramdan sakınmasıyla, hakkı teslim etmesiyle, Sayın Cumhurbaşkanımızın hizmet anlayışında bir ortam oluşturmasıyla olur. Sorumlu olmak budur.
Açıklama 9: Üniversitemiz yasalar ve ilgili mevzuat çerçevesinde adil, şeffaf, hesap verebilir şekilde yönetilmektedir.
İddia 10: Senato ve yönetim kurullarını tek adam haşa yarı İlah gibi yönetmeye çalıştığı Üniversitede Devlet ciddiyeti yok. Çiftliğinde ürettiği keyfiyetlerle yeniden Rektör olabilme ihtirası onu zayıflatıyor. Göreve gelmesinde ve geldikten sonra yanında olan, destekleyen çok eski arkadaşları bile aymazlıklarını fark edince uzaklaştılar. Rektör yeni çevresiyle yeni dönem için fotoğraf veriyor. Kendini Rektörlüğe getirenleri yok sayıyor, hezeyan üretenlerle yeni dönemini inşa etmeye çalışıyor. Bunca yıl mücadelesini verdiğimiz kazanımlarımızı yolu da yolcuyu da yok sayacak kendilerine yeni yol ve yol arkadaşı peydahlayacak. Olur mu? Olamaz. Söylenmeli mi? El hak söylenmeli. Herkes kapalı kapılar ardında konuşuyor. Benim kötülüğümde bu işte açık konuşuyor olmam. Tokat kamuoyunun çığlıkları büyümekte. Dile kolay dört yıl. Bugüne kadar susmakla sisteme olan saygımızı güvenimizi ifade etmişiz. Haksızlık almış başını gidiyor.
Açıklama 10: Devlet kurumlarında arkadaşlar, dostlar, kendisini rektör yapanlar gibi kavramlar yer almaz. Yasalar, usuller, şeffaflık, etkin yönetim, hesap verilebilirlik esasına göre işlemler yapılır. Üniversite rektörler atamaları Sn. Cumhurbaşkanımızın tensipleri ile gerçekleşmekte olup yükseköğretim kurulu dışında bir paydaşı bulunmamaktadır.
İddia 11: Son dönemeçteyiz susmak olmaz. Açık yaraya kurt düşmez. Ekibinin yakınlarına kadro açmayı geçtik itiraz edenlerin başına gelenler ortada. Akademisyenler üzerinde büyük bir baskı hâkim. Öyle ki, kendisine en ufak bir eleştiriyi yapan Hocaların onaylanmış Açık öğretim sınav görevlerini dahi iptal ettiriyor. İdari görevi olanlara ‘Alın bunu görevden’ ‘eğer almazsan sen de istifa et’ diyerek baskı uyguluyor. Üniversiteden kaçan kaçana. Özellikle Tıp Fakültesinde büyük hizmet veren akademisyenler ayrılmak zorunda kalmıştır. Üniversitenin her döneminin değişik kazanımı var. Bu dönem kocaman bir sıfırımız var. Kimse kimseyi kandırmasın. Kendi ifadesiyle ‘Yüzü gülen bir Rektör’ müş. Sadece kendi yüzü gülmesin, TOGÜ den hizmet alan öğrencisinin, vatandaşının, akademisyeninin, personelinin yüzünü güldürsün. TOGÜ ülkenin nadir akademisyenlerini yetiştiren bir ocak.
Açıklama 11: Üniversitemizde iddia edildiği gibi uygulamalar bulunmadığı gibi yönetime intikal etmiş bir şikâyet de bulunmamaktadır. Üniversitemizden ayrılan çalışanlarımız olmadığı gibi son 4 yıl içerisinde huzur ortamı sebebiyle 800 civarında yeni personel istihdam olmuştur.
İddia 12: İdari personelin de mutsuzluğu ortada. Kurum çalışanlarına da mobbing uygulanmakta. İnsanları hak etmedikleri yerlere 13/B-4 ile sürgün gönderiyor. İşlerin sağlıklı olarak yürütülmesi için verilen bu yetkiyi tamamen keyfi olarak kullanıyor.
Açıklama 12: Üniversitemizde tüm görevlendirmeler yasalara ve yönetim kurallarına uygun olarak yapılmakta olup şu ana kadar yer değişiklikleri ya da mobbing sebebiyle üniversitemiz aleyhinde verilmiş hiçbir yargı kararı bulunmamaktadır. Huzurlu çalışmanın teminatı rektördür.
İddia 13: Milli Eğitim çalışanı yaklaşık iki yüz öğretmenimizin Öğretmenlik meslek uygulama staj ücretini ödemediği için hak ihlali yapan Rektöre, ‘gülen yüzlü Rektör olup hak hukuk çiğneyene kadar, Keşke somurtan bir rektör olaymış da hak hukuk bileymiş’ diyorum.
Açıklama 13: Eğitim-Bir-Sen başkanı üniversitemizin öğretmenlere haksız ücret ödemesi yönünde daha önce da açıklamalarda bulunmuş, öğretmenleri üniversite aleyhine organize ederek davalar açtırmış ve açılan davalar üniversitemizin lehine sonuçlanmıştır. Hukuksuz talepleri yargıdan dönen öğretmenler sendikanın hamaseti yüzünden dava masraflarını ödemek durumunda kalmıştır.
İddia 14: Üniversitemize getirilen Uluslararası öğrencilerin kabülü sorunlu. Özellikle üniversiteye öğrenci temin eden aracı firmaların öğrencilerden yüksek miktarda paralar aldığı konuşulmakta.
Açıklama 14: Üniversitemizde uluslararası öğrenci temininde standart kurallar yürütülmekte olup üniversitemize yüksek gelir temini yapılmıştır. Öğrencilerin bilgimiz dışında firmalarla kurdukları irtibatlar yönetimin bilgisi ve sorumluluğu dışındadır.
İddia 15: Zaman bize güçlü Türkiye’nin ne demek olduğunu gösterdi. Bu tarz hizmetler güçlü Türkiye’nin belirleyicisi olacak. Kimsenin hata yapma şansı yok. Devlet kurumlarının denetlenmesi, yanlışların hesabının sorulması çok önemli TOGÜ de İç denetçi sisteminin de çalıştırılmadığı bir yapı var. Ülkemizin ve Tokat’ımızın güzide kurumu TOGÜ hakkındaki iddialarla ilgili Devlet Denetleme Kurulunu YÖK’Ü ve Sayıştayı iddiaları incelemek üzere göreve davet ediyorum.
Açıklama 15: En son 2021 mali yılı Sayıştay denetleme raporlarına göre üniversitemizdeki idari ve mali işlemler kusursuz bir şekilde gerçekleşmiştir. Ayrıca, iç denetleme ve mali denetimler yetkili kurum ve kişiler tarafından düzenli olarak yapılmakta olup şeffaf, hesap verebilir, adil ve dinamik bir üniversite olarak öğrencilerimize, Tokat’ımıza ve memleketimize hizmet etmeye devam edeceğiz.”
