MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, Türkiye’de Nevruz Bayramı’nda yaşananların Türk tarihinin kara bir günü olarak tarihe geçeceğini söyledi.

MHP Tokat Milletvekili Reşat Doğru, Türkiye’de Nevruz Bayramı’nda yaşananların Türk tarihinin kara bir günü olarak tarihe geçeceğini söyledi.

Ülkede  son günlerde milletin içini  yakan, yüreklerini kanatan, kabul edilemeyecek  olaylar olduğunu ifade eden Doğru, “ Milli hassasiyetlere sahip insanlar olayları hayret ve dehşetle izliyorlar.” dedi.  

 21 Mart Nevruz bayramında yaşananların, Türk tarihinin kara bir günü olarak tarihe geçeceğini belirten Doğru, yaptığı yazılı açıklamasında şunları söyledi.   “Günler öncesinden bir isyan provası olan, ülkemizin bütün kanunlarının paspas edileceği belli olmasına rağmen, barış ve kardeşlik adı altında tam bir rezalet yaşanmıştır. Bebek katili Apo müebbet mahkûmluktan çıkmış muhatap mahkûm haline getirilmiştir. Daha dün yakalandığı zaman “Bana bir şey yapmayın” diye yalvaran bu katil, ülkemizi yönetir konuma getirilmiştir. Bunu kabul etmemiz mümkün değildir. Şiddetle protesto ediyor, lanetliyoruz.

Ülkemiz Recep Tayyip Erdoğan’ın başkan olması, katil Apo’nun da özgür kalma hesapları peşinde dönüştürülmeye çalışılmaktadır. Bebek katili ülkemizi yönetir, her dediğini yaptırır konuma getirilmiştir.

            Ülkemiz 21. Yüzyılın başında geçen yüzyıldan yarım kalan bir hesaplaşmanın eşiğinde, yeniden SEVR’e zorlanmaktadır.

            PKK dağlarda alamadığı siyasal mesafeyi AKP iktidarında ovada, Diyarbakır’da Ankara’da maalesef almıştır.

            Yaşadığımız süreç PKK’nın kuruluşunda aldığı kararlar doğrultusunda devlet kurma sürecidir. Devlet kendi eliyle egemenliği parçalatmaktadır.

            Küresel konjenktür dayatmakta AKP iktidarı da uygulamaktadır. TBMM de ülkemizin kanunlarını uygulamak, devletin nizamının savunmasını yapması gerekirken, görevini yapmamaktadır.

            Genel seçimlerden sonra TBMM’ne milletvekilleri gelince,ada yemin ederler. Yeminde Türkiye Büyük Millet Meclisi Üyeleri göreve başlarken aşağıdaki şekilde ant içerler.

            “Devletin varlığı ve bağımsızlığını, Vatanın ve Milletin bölünmez bütünlüğünü, milletin kayıtsız ve şartsız egemenliğini koruyacağıma, hukukun üstünlüğüne, demokratik ve laik cumhuriyete ve Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı kalacağıma, toplumun huzur ve refahı, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde herkesin insan haklarından ve temel hürriyetlerinden yararlanması ülküsünden ve Anayasaya sadakatten ayrılmayacağıma, büyük Türk milleti önünde, namusum ve şerefim üzerine ant içerim.” Milletvekilleri yaptıkları yeminin gereğini yapmalılar.

Ülkemiz tehli-kealtındadır. Bölünme süreci süratle devam etmektedir. Bu süreç Türkiye Cumhuriyetinin kurucu hukukuna ve mevcut Anayasa’ya aykırıdır. Herkes üzerine düşen görevi yapmalıdır. Katil Apo ülkemizi yönetemez bin yıllık kardeşliğimizi kimse bozamaz.

Bu devletin ve milletin adı Türk Milleti, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’dir. Dili Türkçedir. Başkenti Ankara’dır. Devletimiz Milli, Üniter, bağımsız ve cumhuriyetle yönetilmektedir. Bayrağı kırmızı beyaz al bayraktır.

Bu temel varlıklarımızı kimseyle tartışmayı kabul etmiyoruz.

Ne Mutlu Türküm Diyene !..”