Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer, Taksim Gezi Parkı odaklı gelişmelere ilişkin, ``Gezi Parkı`nda bizim gördüğümüz şey doğrusu, önde meşru hak talebinde bulunanların arkasına saklanmış, bugüne kadar da demokrasi konusunda sabıkası olan bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Bizse bu oyunu gördük ve gereğini yaptık`` dedi.
Partisinin il başkanlığını ziyaret eden Dinçer, gazetecilere yaptığı açıklamada, vatani görevini Tokat`ta yaptığını belirterek, ``Uzun zamandır Tokat`a gelmiyorum. Bakanken gelmeyi istedim ama nasip olmadı`` diye konuştu.
Dinçer, bir gazetecinin ``Taksim Gezi Parkı`nda yaşanan olayları nasıl değerlendiriyorsunuz?`` sorusu üzerine şunları söyledi:
``AK Parti, iktidara geldiğinden beri Türkiye`de demokrasisinin gelişmesi için çaba sarf etti. AB uyum paketlerinden başlayarak bugüne kadar çıkarılan kanunlar insan hak ve özgürlüklerinin kullanılması yönündeki engelleri kaldırdı. Demokrasiyi yaygınlaştırmaya hatta derinleştirmeye çalıştı. Demokrasinin önünde durmaya çalışanlara da hesap soruyor. Bütün bunları yapan bir partinin demokratik hak ve özgürlükler için talepte bulunan insanların önünü kesmesi, onlara `bu talepte bulunmayın` demesi akla muhal bir düşünce olur. Bu sebeple Gezi Parkı veya başka bir vesileyle Türkiye`de demokratik hak ve özgürlükler konusunda talepte bulunan herkesin yanında durur ve onu destekleriz ama bunu öne katarak, onun arkasından başka niyetlerle iş çevirmeye kalkan ve bu ülkeye tuzak kuran, Türkiye demokrasisinin önünü kesmeye çalışanlara fırsat vermiyoruz.``
``Gezi Parkı`nda bizim gördüğümüz şey doğrusu, önde meşru hak talebinde bulunanların arkasına saklanmış, bugüne kadar da demokrasi konusunda sabıkası olan bir Cumhuriyet Halk Partisi var. Bizse bu oyunu gördük ve gereğini yaptık`` diyen Dinçer, demokrasi isteyenler için Türkiye`nin demokratik mekanizmalarının belli olduğunu kaydetti.
-Çözüm süreci-
Dinçer, Hakkari`de askeri helikoptere teröristlerce ateş açılmasıyla ilgili düşüncesini soran gazetecilere şunları söyledi:
``Çözüm süreci başarıya ulaşacak. Ben çok umutluyum. Zira çözüm süreci oluşurken Türkiye, merkezi devlet yapısından giderek demokratik, esnek ve yerele de yetki ve hak veren bir yapıya dönerken itiraz edenler, karşı çıkanlar, sabote edenler her zaman olur. Burada işin doğrusunu takip etmek, doğrusunu korumak ve kollamak bizim görevimizdir.
O açıdan bakıldığında engellemeye çalışanları görmekten çok, bu işi yapmaya ve bu ülkeyi geliştirmeye çalışanlara destek vermeyi öne çıkartmak lazım.``
