Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Bölümü tarafından 5-9 Nisan tarihlerinde Otizm Farkındalık Etkinlikleri gerçekleştirildi. Dr. Öğretim Üyesi Sertan Talas’ın moderatörlüğünde gerçekleşen etkinlikler üniversitenin sosyal medya hesaplarından canlı olarak yayınlandı.
Etkinliklerin ilkine Tohum Otizm Vakfı ARGE sorumlusu Uzm. Neslihan Canpolat Çığ konuk oldu. Çığ, “Otizm Farkındalığı ve Tohum Otizm Vakfı’nın Çalışmaları” konusunda yapmış olduğu sunumda “Otizm spektrum bozukluğu yaşayan bireylerin toplumda “otistik” olarak değil otizmli birey olarak adlandırılması gerektiğini belirterek fiziksel olarak bizden farklı olmadıklarını gelişmeye ihtiyaç duyduklarını söyledi. Otizmli bir bireyin yoğun eğitim ile topluma kazandırılabileceğini belirten Çığ, “ERKEN TEŞHİS ERKEN BAĞIMSIZLIK GETİRİR” DEDİ.
Etkinliklerin ikincisine Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü’nden Prof. Dr. Onur Kurt konuk odu. Kurt, “Bizlerin nasıl ki farklı yetenekleri var ise otizmli çocukların da bizler gibi çeşitlilik gösteren yetenekleri bulunmaktadır” dedi. Otizmli bireylerin eğitiminde başarının dört temel halkada formüle edilebileceğini belirten Prof. Dr. Onur Kurt bunları, erken tanı ve müdahale (erkenlik); çocukların ilgi, ihtiyaç ve yeteneklerine göre çalışma (bireysellik); yoğunlaştırılmış müdahale programları/müfredatları sunma ve edindiği becerileri diğer akranlarının olduğutamlarda sergileyebilme fırsatı tanıma şeklinde sıraladı.
Otizm farkındalık etkinliklerinin üçüncü gününde Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü’nün Müdürü Prof. Dr. Halil İbrahim Diken’i ağırlayan Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi Özel Eğitim Bölümü ailelerle, öğretmen adaylarıyla ve öğretmenlerle bir araya geldi. Diken konuşmasında şunları aktardı: “Otizm bence anlaması kolay ama anlatması zbir durum. Spektrum dediğimiz şemsiye kavram, otizmi sıyırıp geçmiş dediğimiz atipik otizm, bir ucunda savant dediğimiz üstün zekalı otizmliler, bir ucunda da ağır zihinsel yetersizliği temsil etmekte. Bu yüzden bence otizm hala gizemini koruyan bir kavram. Otizme sebep olan içsel sebepleri henüz keşfedemedik, dışsal sebeplerle bir şekilde müdahaleler oluşturuyoruz. Daha çok yol almamız lazım, temennimiz ömrümüzün bu alanda gizemleri çözmeyi görmeye yetmesidir.”
Otizm farkındalık etkinliklerinin dördüncü gününde Hacettepe Üniversitesi Özel Eğitim Bölümünden Doç. Dr. Seray Olçay konuk oldu. Uygulamalı davranış analizi hakkında detaylı bir sunum yapan Olçay, öncelikle davranış analizi ile uygulamalı davranış analizi arasında hitap ettiği kesim açısından önemli bir fark olduğunu vurguladı. Uygulama, davranış ve analiz kelimelerinin otizm bağlamında anlamlarını açıklayan Olçay ana bilim dalı ile ilgili ilkeleri katılımcılarla paylaştı. Olçay uygulamalı davranış analizinin otizm spektrum bozukluğu olan bireylerde nasıl kullanılması gerektiğine dair sistematik yöntemlere değinerek konuşmasını sonlandırdı.
Otizm farkındalık etkinliklerinin son gününde Anadolu Üniversitesi Özel Eğitim Bölüm Başkanı Prof. Dr. Sezgin Vuran konuşmacı oldu. Otizmin tanılanması ve isimlendirilmesindeki tarihsel süreci aktaran Vuran, zekâ ve otizm arasındaki ilişkinin fark edilme süreci ile ilgili yapılan çalışmalara vurgu yaptı. Vuran, otizmin her çocukta farklı özellik ile görülebilen sürprizlerle dolu bir gelişimsel yetersizlik olduğunu belirtti. Vuran, “Otizm spektrum bozukluğu “spektrum” kelimesinin karşılığı olarak her bireyi farklı düzeylerde etkilemekte ve kimi bireylerde zihinsel yetersizlikle kimilerinde ise normal ya da üstün zeka ile birlikte görülebilmektedir” dedi.
