Yasa Dışı Dinlemeleri Araştırma Komisyonu Başkanı ve AK Parti Tokat Milletvekili Zeyid Aslan, hayatın neredeyse her anının izlendiğine işaret ederek, güvenlik ile özgürlük arasında ince bir çizgi bulunduğuna dikkati çekerek, ``Ne güvenlikten vazgeçilmeli ne de bireylerin özgürlüğüne müdahale edilmeli`` dedi.
Aslan, Haberleşme Özgürlüğüne ve Özel Hayatın Gizliliğine Yönelik İhlallerin Tespiti ve Önlenmesine İlişkin Tedbilerin Belirlenmesi amacıyla kurulan komisyonun çalışmalarına ilişkin sorularını cevaplandırdı. Zeyid Aslan, komisyonunu yol haritasının birinci aşamasının belli olduğunu dile getirdi.
Bu kapsamda ilgili kurumları çağırdıklarını ifade eden Aslan, bugün Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı yetkililerinden mevzuat ve teknik konularda bilgi alacaklarını söyledi.
Aslan, önümüzdeki hafta da MİT ve üniversiteden akademisyenler ile telefon şirketlerinden yetkililerin dinleneceğini belirterek, ``İlk iki haftamızı tamamen teknik bilgilenmeye ayıracağız. Ondan sonra esasa ilişkin bir yol haritasını konuşacağız`` dedi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan`ın da dinlemelerden mağdur olduğu, bu nedenle Erdoğan`ı dinleyip dinlemeyeceklerine ilişkin bir soru üzerine Aslan, şu anda böyle bir gündemlerinin bulunmadığını söyledi. Aslan, şunları kaydetti:
``(Sayın Başbakan`ı çağıralım) şeklinde bir gündem yok. Ama ilerleyen süreç içerisinde Sayın Başbakan`ın kendi talebi olabilir. Olursa, düşünülebilir veya ona gerek duyulan birtam oluşur. Yazılı gönderebilir, gelmek isterse gelebilir. Şu an onu belirlemedik. `Deniz Baykal`ı, Başbakan`ı çağıracak mısınız ya da MHP`den çağıracak mısınız-` soruları geliyor. Ama bunları henüz komisyonda konuşup bir karara bağlamadığımız için `evet` ya da `hayır` demek çok doğru bir şey değil. Çalışma süreci içindetaya çıktıkça çağrılması gerekenler varsa, çağrılabilir. Belki bu arada şikayetler gelebilir. Bundan mağdur olduğunu söyleyen insanlar müracaatta bulunabilir. Onların konularına ilişkin araştırma çalışması yapılabilir.``
-``Neredeyse hayatımızın her alanı izleniyor``-
Aslan, hayatın neredeyse her anının izlendiğine işaret ederek, şunları söyledi:
``Sokakta yürüyorsunuz izleniyorsunuz, çarşıya gidiyorsunuz izleniyorsunuz, AVM`lere gidiyorsunuz, izleniyorsunuz. Kendi apartmanınıza girerken koridorlarınız dahil izleniyorsunuz. Normalde baktığımızda hayatımızın yüzde 90`dan fazla alanı zaten (mobeselerle) izlenmeyle geçiyor. Ama bu işin güvenlik boyutu var. Bana göre bunların kalkması lazım. Ama suçluların yüzde 90`ı da bu yöntemlerle yakalanıyor. Güvenlik boyutu dolayısıyla bunların kaldırılması söz konusu olamaz. Dünyanın her yerinde daha yoğun bir şekilde yapılıyor. Ama bu da bir mahremiyet alanıdır. Yani insanların sokakta yürürken, alışveriş yaparken izleniyolması, kameranın her alanı çekmesi normalde düşündüğünüz zaman rahatsız edici bir durum. Adam girdiği alışveriş merkezinde kendisinden başka kimsenin bilmesini istemediği bir ürün almak istiyama o tepeden çekiyor. İşte bu da aslında mahremiyet alanına müdahaledir. Ama güvenlik açısından mobeseler gerekiyor.``
Aslan, güvenlik ile özgürlük arasında ince bir çizgi bulunduğuna dikkati çekerek, ``Ne güvenlikten vazgeçilmeli ne de bireylerin özgürlüğüne müdahale edilmeli`` dedi.
Bu ince çizginin çok iyi belirlenmesi gerektiğini vurgulayan Aslan, şöyle devam etti:
``Belki sonuçta oluşacak komisyon raporunda da `bu ince çizgi ne olmalı`yıtaya koymaya çalışacağız. Yani hangi aşamaya kadar güvenlik, hangi aşamadan itibaren özgürlük ya da hangi aşamaya kadar özgürlük hangi aşamadan sonra güvenlik... Komisyonun raporunun sonucunda bir öneri olaraktaya koyacağı çalışmalardan biri bu olmalı. Benim düşündüğüm şeylerden birisi bu. İkisi de vazgeçilemeyen şey. Ama ikisinin birbirine çok müdahale ettiği alanlar var. Buradaki çizgi, sınır hangi aşamada olmalı- Eğer özgürlüğü öne çıkarmak istiyorsak, `bireylerin özgürlüğü` diyorsak bunların da (mobese) kalkması lazım. Ama bir yandan da bireylerin güvenliği var.``
Komisyonun çalışma alanında böcek taraması yapılıp yapılmayacağı sorusuna Aslan, toplantılarının zaten basına açık yapıldığını belirtti ve ``Açık toplantıyı niye dinlesinler`` şeklinde konuştu.
