USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Eğitim

Anadolu Gençlik Derneği Tokat Şube Başkanı Hüseyin Reel, eğitimde yaşanan sıkıntıları dile getirerek, “öğretmenlerimizin sistemden ve dayatmalardan kaynaklanan sıkıntıları aşarak çocuklarımızın ve gençlerimizin kalplerinde iy

Anadolu Gençlik Derneği Tokat Şube Başkanı Hüseyin Reel, eğitimde yaşanan sıkıntıları dile getirerek, “öğretmenlerimizin sistemden ve dayatmalardan kaynaklanan sıkıntıları aşarak çocuklarımızın ve gençlerimizin kalplerinde iy
17-09-2013 10:38
Google News

Anadolu Gençlik Derneği Tokat Şube Başkanı Hüseyin Reel, eğitimde yaşanan sıkıntıları dile getirerek, “öğretmenlerimizin sistemden ve dayatmalardan kaynaklanan sıkıntıları aşarak çocuklarımızın ve gençlerimizin kalplerinde iyinin, doğrunun, faydalının ve adil olanın yer bulmasının gayretinde olacağına inanıyoruz” dedi.

Yeni eğitim ve öğretim dönemi nedeniyle açıklamalarda bulunan Reel,  “ Öncelikle yeni eğitim ve öğretim yılının öğrencilerimiz, öğretmenlerimiz ve velilerimiz açısından en hayırlı bir şekilde geçmesini diliyoruz ve temenni ediyoruz” dedi. Eğitimde yaşanan sorunlara dikkat çeken Reel, şunları söyledi. “

“Eğitimin insan hak ve hürriyetlerinin vazgeçilmez bir unsurudur. En başından itibaren her türlü kimliğe ve inanca aynı ideolojiyi dayatan tek tip bir eğitim anlayışının temel insan hak ve hürriyetleri ile bağdaşmadığı aşikârdır.

İnsanın varoluşuna dair kadim gerçeği yok sayan, köksüz ve pozitivist bir tarih anlayışını temel gerçeklikmiş gibi dayatan müfredatın her şeyden önce kendisi problemdir. Sınav sistemine ya da eğitim süresine dair eleştirilerin müfredatın bizzat kendisinin problem oluşunu örtbas ettiği de bir vakıadır.

Öğrenme, öğretme, inandığı gibi yaşama ve inandığı değerler etrafında örgütlenme hakları inanç ve düşünce özgürlüğünün değişmezleri olurken kadim değerlerimizin kültür düzeyine indirgenmesi, pagan ve putperest Batı düşüncesinin sorgulanmaksızın tek gerçek kabul edilmesi inanç ve düşünce hürriyetinin kısıtlanmasından öteye değildir.

Rekabete dayalı ve yarışmacı bir anlayış temelinde işletilen eğitim süreci konfve hazzı önceleyen; kendini düşünen; mutluluğu tüketimde arayan; aile bağlarını, akrabalık ilişkilerini ve toplumsal dayanışmayı çıkara indirgeyen bir zihin yapısının oluşmasına sebep olmaktadır.

Ülkemizde son zamanlarda yaşanan kaostamında insanlarımızın birbirlerine karşı merhametsizce ve acımasızca davranmasında, şiddete başvurmaktan çekinmemesinde uygulanan eğitim politikalarının rolü yadsınamaz.

İnsan varlığının değil bizzat varlıklı oluşun kutsandığı; hiçbir derde deva olmayan düşüncelerin bilim diye okutulduğu ama peygamberlerin yok sayıldığı; ırk merkezli yaklaşımların temel alındığı fakat inancın hgörüldüğü eğitim politikalarından vazgeçilmediği müddetçe toplumsal çözülmelerin önüne geçilemeyecektir.

Öte yandan Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sistemine baktığımızda yeni sistem tek sınavlı sisteme göre  ‘’ya kazan ya kaybet’’ kaygısını azaltacak ancak eğitim sisteminin temel meselelerine bir çözüm getirmeyecektir.

Öğrenciler yine matematik merkezli ölçülmeye devam edecekler, birçok özel yetenekleri soru eşitliğine dayanan bir mekanizma ile yok sayılacaktır.

Diplomanın ekonomik açıdan bir sınıf atlama aracı olarak görülmesi çoklu sınav sisteminde öğretmenler üzerindeki baskıyı daha da artıracaktır.

Sınav konsepti müfredatın tüm ülkede eş zamanlı olarak öğrencilere aktarılması zorunlu kılarken bir branş öğretmeninin en azından rahatsızlığı sebebiyle yokluğunun telafisi üzerine getirilen çözümler in nasıl işleyeceğini birlikte göreceğiz.

Öğretmenlerden bir müfredatı aynı sürede birebir öğretmelerini istemek öğrenciler arasındaki öğrenme farklılığını yok saymaya, birçok öğrencinin derslerden tamamen kopmasına yol açacağı gibi öğretmenleri de iş makinesine dönüştüreceği hususunda endişe ediyoruz.

Öğretmenler standartlaştırılırken ders işleyişinde eğitimde bir gereklilik olduğunu düşündüğümüz esnekliktadan kaldırılmış olacaktır.

Belirli dersleri temel ders kabul edip sınavlar bu derslerin içeriğine göre yapıldığında öğrenciler de öğretmenler de bu derslere yoğunlaşacak; resim ve müzik gibi derslerin öğrenci gelişimi üzerindeki etkisi yok sayılmış olacaktır.

128 bin öğretmen açığının olduğu söylenirken 40 bin öğretmen atamasının yapılması da ayrı bir handikaptır.

Temel Eğitimden Ortaöğretime Geçiş Sisteminin işleyebilmesi için 6 dersin öğretmenlerini eksik bırakmayacak şekilde atama önceliğine dikkat edileceğinin söylenmesi de yine ayrı bir vahamettir. Bu durum öteki branşlar ya da dersler önemsizdir, boş geçseler de problem değil anlamına gelmektedir.

Eğitim sistemimize dair en büyük problem olarak dershanelerin varlığının gösterildiği ve her gelen yeni bakanla yeni bir sınav modelinin denendiği sürecin bu eğitim öğretim yılında da devam edeceğini düşünüyoruz. Çünkü çoklu sınav sisteminin dershanelere ihtiyacı azaltacağını da düşünmüyoruz.  8.sınıfta yapılacak olan sınavın yerleştirme puanının yüzde 70’ini oluşturması öğrencileri yine dershanelere yönlendirecektir. Kaldı ki asıl mesele eğitim sisteminin bizzat kendisidir.

Okul ya da bir başka kurum inancımızın gereği olarak İslam’ın öngördüğü şekilde yaşamak isteyen çocuklarımızın ve gençlerimizin önünde engel olmamalıdır. Her türlü yönetmelik ve uygulama insanların inanç ve düşünce özgürlükleriyle ters düşmemelidir.

Eğitim kurumlarında insanların inançlarına aykırı kılık kıyafet dayatması kabul edilemez. Bunun bilimsel bir gerekçesi de yoktur. Aynı şekilde namaz gibi belirli bir zaman diliminde yapılması gerekilen bir ibadeti engellemenin ve bu ibadetin yapılabileceğitamları oluşturmamanın meşru hiçbir dayanağı olamaz. Liselerde isteğe bağlı mescit açılabilmesine dair düzenleme olumlu ama eksiktir. Müslüman bir çocuğun inancımız gereği yedi yaşından itibaren namaza teşvik edilmesi gerekirken buna Lise yıllarına kadar engel teşkil eden bir mekanizma savunulamaz.

Ülkemizin ve dünyanın adaleti, kardeşliği, paylaşmayı ve merhameti önceleyen; inancını ve kimliğini koruyarak başkalarının da hak ve hukukunu gözeten; kendi yaşama zevkini değil başkalarını yaşatma aşkını içselleştiren; gösterişsiz, nümayişsiz, sabırlı ve azimli bir şekilde yeni bir dünyanın oluşumu için çalışan nesillere ihtiyacı vardır.

Her şeye rağmen öğretmenlerimizin sistemden ve dayatmalardan kaynaklanan sıkıntıları aşarak çocuklarımızın ve gençlerimizin kalplerinde iyinin, doğrunun, faydalının ve adil olanın yer bulmasının gayretinde olacağına inanıyoruz. Bu sebeple de yeni eğitim ve öğretim yılının bir kez daha hayırlar getirmesini diliyoruz. “  

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
E-GAZETE TÜMÜ
aydem
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3596+64
2Fenerbahçe3590+58
3Trabzonspor3558+13
4Başakşehir FK3555+10
5Beşiktaş3554+6
6Alanyaspor3549+3
7Kasımpaşa3549-6
8Çaykur Rizespor3549-7
9Sivasspor3548-9
10Antalyaspor3545-4
11Adana Demirspor3544+3
12Samsunspor3542-5
13Kayserispor3541-9
14MKE Ankaragücü3539-3
15Fatih Karagümrük3537-2
16Konyaspor3537-14
17Gaziantep FK3535-15
18Hatayspor3534-10
19Pendikspor3533-31
20İstanbulspor3516-42