USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Özgür Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Kıyak, TBMM`de görüşülen İç Güvenlik Yasa Tasarısının, oldubittiye getirilerek TBMM`den geçirilmeye çalışıldığını söyleyerek, “İç Güvenlik Yasa Tasarısı derhal geri çekilmelidi

Özgür Yazarlar Birliği Başkan Yardımcısı Mustafa Kıyak, TBMM`de görüşülen İç Güvenlik Yasa Tasarısının, oldubittiye getirilerek TBMM`den geçirilmeye çalışıldığını söyleyerek, “İç Güvenlik Yasa Tasarısı derhal geri çekilmelidi
16-03-2015 11:52
Google News
(EĞİTİM İLKE-SEN) İlkeli Eğitim ve Bilim Çalışanları Dayanışma Sendikası, TOKAD (Toplumsal Dayanışma, Kültür Eğitim ve Sosyal Araştırmalar Derneği), ÖYB (Özgür Yazarlar Birliği) üyesi bir grup Yer altı Çarşısı üzerinde toplanarak TBMM`de görüşülen İç Güvenlik Yasa Tasarısını protesto etti.
Grup adına basın açıklamasını okuyan ÖYB Başkan Yardımcısı Mustafa Kıyak, Ak Parti iktiranın yasayı güvenlik söylemleriyle masumlaştırmaya çalıştığını ve yasanın baskı yasası olduğunu iddia ederek, “Özgürlük söylemleriyle iktidara gelen AKP, bu yasayı iktidarı için dikensiz gül bahçesi yaratma arzusuyla çıkartmak istemektedir. Her tür muhalefet iktidar tarafından potansiyel tehdit algılamasıyla topluma sunulmak isteniyor. `Makul şüphe` diye tamamen belirsiz, içi her tür iddia ile doldurulabilecek bir gerekçe uyduruluyor.
Herkes şunu iyi bilmelidir ki bu gerekçeyle tutuklanmayacak, baskılanmayacak hiçbir kişi ve hareket kalmayacaktır. Valilerin alabildiğine `devletin kudretini` halka gösterecek güçler olarak sunulması AKP`nin en büyük çelişkilerinden biri olarak tarihe geçecektir. `insanı yaşat ki devlet yaşasın` sözünü dillerinden düşürmeyen AKP yöneticileri devletin kudretini halka tercih ettiklerini bu vesileyle alenen ilan etmiş oldular” diye konuştu.
“AKP özgürlükleri kendisi için istiyor”
AK Parti hükümetinin protesto yürüyüş ve eylemleri türlü gerekçe ve istisna dayatmalarıyla yapılamaz hale getirmeye çalıştığını savunan Kıyak, şunları söyledi: “Özgürlükleri tamamen kendisi için istediği artık iyice belirginleşmiştir. Silahlı ya da terörist gösterilerin iç güvenliği tehdit ettiği söylemi bu yasayı meşrulaştırmak için kullanılıyor. Sorarız size, bunca faili meçhul, göstericilere dönük şiddet, biber gazı kullanımı hukuki olduğu için yasal dayanaklarla mı yapılmıştır? Yasalar ``silah amacıyla bile yapılmış olmasa silah olarak kullanılan her türlü alet`` diyerek şiddet araçlarını istisnasız tanımlamışken protesto hakkını kullanan herkes molotofla ilişkilendirilerek terörist unsurlar olarak topluma sunulmak, terörize edilmek isteniyor. Şiddet eyleminde bulunmasa bile bir protesto eyleminde yer alan yüzü kapalı herkes, mesela inancından dolayı peçe takan Müslüman kadınlar da iki yıla varan hapis cezasına muhatap olabilecekler”
“Eski uygulamalara 
dönüş istenmekte”
“Şimdi soruyoruz sizlere; savcı kararı olmadan 48 saat gözaltında tutulmanın; keyfi arama ve göz altıların önünü açmanın anlamı nedir?” diyen Kıyak, “Açıkça eski uygulamalara dönüş istenmekte, egemen siyasetlere karşı herhangi bir muhalifi tavrın önü keyfi uygulamalarla kesilmek istenmektedir. Savcı ve hakim kararlarının bile ne kadar konjonktürel ve siyasi çekişmelerle paralel bir şekilde verildiğinin açıkça görüldüğü ülkemizde hukukun tümüyle devre dışı bırakılarak gerçekleştirilecek müdahalelerin nasıl bir seyir izleyeceğini düşünmek bile istemiyoruz! Farklı siyasal-muhalif çıkışları doğrudan tehditle ilişkilendirerek tanımlamak bir iktidarın iç düşman perspektifine teslim olduğunun açık kanıtından başka bir şey değildir. Bu ülke iç düşman perspektifinin egemen olduğu bir öfke siyasetiyle yönetilemez. Halk düşman olarak görülemez I Barış-çözüm söylemlerinin havada uçuştuğu bir zamanda böyle bir yasanın dayatılması egemenlerin niyetlerindeki problemi ele vermektedir” şeklinde konuştu.
“Sadece yerel dinamiklerle açıklanmasını eksik buluyoruz”
Kıyak, 6-8 Ekim olaylarının bu yasanın bir başka gerekçesi olarak sunulduğunu aktararak, “Yerine göre en küçük barışçıl gösterilere bile sert müdahalelerde bulunan devlet erkinin 6-8 Ekimdetada görünmemesi ayrıca sorgulanmalıdır. Bu gerekçe faşizm üretecek iç güvenlik yasasını masum gösteremez. Biz bu yasanın elbette sadece yerel dinamiklerle açıklanmasını eksik buluyoruz. Unutulmamalıdır ki kapitalizmin küresel polis devleti sahte özgürlük perdesi tarafından gizlenmekte veadan icra-yı sanat eylemekte, halkları zapt u rapt altına almaya çalışmaktadır. Küresel polis devleti, küresel kapitalizmi her coğrafyada tehditlerden korumak üzere yeni kılıflarla pozisyonunu tahkim etmektedir. Türkiye`de yapılmak istenen de işte bunun devamıdır” diye konuştu.
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
E-GAZETE TÜMÜ
aydem
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3699+65
2Fenerbahçe3693+61
3Trabzonspor3661+16
4Başakşehir FK3658+11
5Beşiktaş3655+6
6Kasımpaşa3652-4
7Alanyaspor3650+3
8Çaykur Rizespor3649-8
9Sivasspor3648-10
10Antalyaspor3645-6
11Adana Demirspor3644-2
12Samsunspor3642-8
13Kayserispor3641-12
14Konyaspor3640-11
15MKE Ankaragücü3639-4
16Gaziantep FK3638-10
17Fatih Karagümrük3637-3
18Hatayspor3637-9
19Pendikspor3636-30
20İstanbulspor3616-45