Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Tokat İl Müdürü Cem Gül; Ülkemiz kadın hakları konusunda çok kapsamlı bir tarihe sahiptir. Cumhuriyetin kurulmasıyla birlikte ülkede gerçekleşen reformlar, kadınımıza yurttaşlık hakları kazandırmış, toplumun yeniden yapılanması sağlanmış ve Türk Kadını siyaset, yerel yönetimler gibi kamusal alana girmiş, hatta bu katılımlar devlet politikalarıyla özendirilmiştir.
Gül, Ülkemizde kadının güçlenmesi hususunda yapılan çalışmalara bakıldığında ilk olarak 1924 yılında kabul edilen, eşit eğitim imkânları sağlayan Tevhid-i Tedrisat Kanunu; 1925 yılında kabul edilen Kıyafet Kanunu; 1926 yılında kabul edilen Türk Medeni Kanunu gibi adımların atıldığını görmekteyiz. Son olarak Aralık 1934′de Kadınlara Milletvekili Seçme ve Seçilme Hakkı veren yasanın kabulü ile bu tarih kadın hakları günü olarak kutlanmaya başlamıştır. Yaşamın her alanında yok sayılan kadın, Cumhuriyetin ilanı ile birlikte önemli siyasi ve sosyal haklar elde etmiş, toplumsal alanda varlığınıtaya koymuştur. Ülkemiz tarafından birçok batı ülkesinden önce kadınımıza tanınan bu haklar, ülkemizin kadının toplumdaki yerine verdiği önemin somut göstergesidir.
Yakın tarihimizde bu reformlar devam etmiş olup; 2004 yılında kurulan aile mahkemeleri, İstanbul Sözleşmesi ve 2012 yılında oluşturulan Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun gibi uygulamalar sonucunda toplumsal cinsiyet eşitliği konusunda özellikle eğitim, sağlık, hukuk gibi geleneksel politika alanlarında belli bir duyarlılık oluşmuşsa da toplumsal cinsiyet eşitliği bakış açısını istihdam, etki ve karar alma süreçlerine katılım, araştırma, bütçe ve mali politikalar gibi alanlara yerleştirme konusunda farkındalık oluşmuştur.
İl Müdürlüğümüz olarak yakın zamanda faaliyete geçirdiğimiz kadın konukevimiz ve toplumsal cinsiyet, kadının güçlenmesi temalı çalışmalarla kendine güveni olmayan eşi ile yaşadığı ev arasına sıkışan kadına ben yapabilirim inancını aşılamayı, kadının özel alanından çıkartılarak kamusal alana girmesini hedefledik ve bunun için çalışıyoruz.
Bu doğrultuda öncelikle kadınımız kendi haklarını bilme ve kullanma hususlarında bilinçli ve cesur olmalılardır. Bizler de bu büyük ruhlu ve büyük duygulu kadınlarımızı, şükranla ve minnetle sonsuza kadar aziz ve kutsal bilinmeli ve davranış ve tutumlarımız bu yönde olmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm kadınlarımızın Kadın Hakları Gününü kutluyve her kadının kendi yaşam özgürlüğü ve haklarını layıkıyla yaşadığı bir dünya diliyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
