Tokat Eğitim İş Tokat İl Başkanı Emin Kılıç, olarak Gezi Parkından başlayarak yurt çapına yayılan meşru ve demokratik eylemlere katılanlara yönelik yapılan gözaltıların hukukun değil, korkunun ürünü olduğunu söyledi.
Siyasal iktidarın ve Başbakanın Ben yaptım oldu anlayışına tepki olarak Gezi Parkından başlayarak yurt çapına yayılan meşru ve demokratik eylemlere katılanlara yönelik Mc Carthy yöntemleri ile sürek avı başlatıldığını ve birçok insanın gözaltına alındığını ifade eden Kılıç,
iktidarın bu eylemlerin verdiği mesajı okuma yerine, eyleme katılanlara sert müdahalelere başvurması, bizzat Başbakanın eylemcilere yönelik hakaret ve tahrik içeren sözlerinin hiçbir demokratik ülkede rastlanmayacak tutum ve davranışlar olduğunu kaydetti. Kılıç, yaptığı açıklamada şunları söyledi. Başbakanın bu sorumsuz davranışları eylemleri daha da alevlendirmiş ve polisin yasa dışı saldırıları sonucu yurttaşlarımız ölmüş ve yaralanmışlardır. Tüm dünyanın gözü önünde cereyan eden kolluk kuvvetlerinin savaş dönemini aratmayan saldırılarının üzerine şimdi de gözaltı operasyonları ile iktidar, korku imparatorluğunu pekiştirmeye çalışmaktadır.
Taraftar grubundan gazetecisine, şairinden müzisyenine, avukatından doktoruna kadar yüzlerce yurttaşımız gözaltına alınmıştır. İşin dozu o kadar kaçırılmıştır ki muayenehanesinden çıkıp mikro motorunu tamir ettirmeye çıkan diş doktoru bile gözaltına alınıp, elindeki mikro motsuç delili gösterilebilmektedir. Gözaltına alınanların bir kısmının nerede olduğu bile belli değildir. İçişleri Bakanı operasyonların devam edeceğini açıklarken, geçtiğimiz hafta özür dileyen Başbakan yardımcısı Bülent Arınç,dunun da devreye girebileceğini söyleyebilmektedir. Darbecilerle hesaplaşarak ileri demokrasiyi getireceğini söyleyen siyasal iktidar, darbecilere rahmet okutarak ileri faşizmi örmeye çalışmaktadır.
Tamamen demokratik ve meşru zeminde direnme hakkını kullananların gözaltına alınmasını Eğitim-İş olarak şiddetle kınıyve tüm hukuk bürolarımız ile gözaltına alınan yurttaşlarımıza her türlü hukuki desteği vereceğimizi belirtmek istiyoruz. Soruşturma açılacaksa demokratik direnme hakkını kullananlara değil, bu hakkı kullananlara saldırıp öldüren ve yaralayan kolluk kuvvetlerine açılmalıdır. Soruşturma açılacaksa meydanlarda halkı bölen, kışkırtan, tahrik eden ve polise yasadışı talimatlar veren Başbakana, İçişleri Bakanına İstanbul Valisine, emniyet müdürlerine açılmalıdır.