TAİMDER’in düzenlediği Gönül Sohbetleri kapsamında tesettür konuşuldu.

TAİMDER’in düzenlediği Gönül Sohbetleri kapsamında tesettür konuşuldu.

Anadolu İmam Hatip Lisesi ve İmam Hatip Lisesi Mezunları ve Mensupları Derneği (TAİMDER) tarafından  düzenlenen sohbette  tesettürün öneminden bahsetti. 

Kılınç, “Yaratıcının tesettür (kapanın) emri sıradan bir emir değil, aynı zamanda bir hayat ve yaşam biçimidir. Allahü Teala yarattığı mahlûkatın birisi hariç tamamını zorunlu tesettüre tabi tutmuştur. Hayvanlar alemini kıl ile kapatırken, kanatlıları tüy ile donatarak örtünmelerini temin etmiştir. Eşrefi mahlukat olarak yaratılan ve akıl nimeti ile taçlandırılan insana ise, mecburi bir kıyafet giydirmemiş ama aklını kullanmak suretiyle tesettüre bürünmesini emretmiştir” dedi.

         Allah’ın insanlığa ilk emrinin örtünmek olduğunu söyleyen Kılınç, “Bunu bize Kur’an-ı Kerim öğretmektedir. Tesettürün Allah’ın sıradan bir emri olmadığını aynı zamanda bir yaşam biçimi ve bir hayat tarzı olduğunu izanlarımıza iyice kazımalıyız. Amerikalı mühtedi Malcom X “Bir milletin geleceğini öğrenmek ve görmek istiyorsanız, onların sokak ve çarşılarına bakın. Eğer kadınları tesettürlü ve vücutlarını teşhir etmiyorlarsa onların istikbal ve geleceklerinden emin olabilirsiniz. Yok sokaklarındaki kadınların ar damarları çatlamış, hayadan yoksun, utanmadan mahrum bir şekilde yüzleri kızarmadan, vücutlarını teşhir edebiliyorlarsa, o milletîn istikbali ve geleceğinden fevkalede endişe etmelisiniz” dedi.

         Kılınç şunları kaydetti:

        “Değerli dostlar; vahye dayalı dinlerintak özeliği kadınlara yönelik tesettür emrinin var olmasıdır. Bu Yahudilikte de Hiristiyanlıkta da4 böyledir. Çağdaş manada müstehcenliğin merkezi Hiristiyan batı değil mi?diye bir sual zihinlerde hasıl olursa bunun kaynağı tahrif olmasına rağmen din dcğil batıdaki ataistişlendirilen yaşam biçimidir.diye cevap verilir. Taraftar toplamak adına dinden ödün veren din tahrifçileri,dinin veya dînlerin böyle bir emrinin olmadığını söyleyerek ,hem insanları bir meta gibi değerlendirip şeytana kul yapmanın yolunu açıyorlar 5,hem de insanımızın inancıyla oynayarak inananları ateş hattına doğru itiyorlardır.

             Yaratıcımız K. Keriminde Peygamberimize ve O’nun nezdinde ümmetine; “ Ey Peygamber! Hanımlarına, kızlarına ve müminlerin hanımlarına söyle, bedenlerini örtecek elbiseler giysinler” 6 diye nida etmektedir. Bu sözler Hz. Allah`a aittir. Allah aşkına bu sözlerden ne anlıyoruz. Ayetin anlaşılmayan, kapalı bir noktası veya yoruma açık bir tarafı var mıdır? Allah`tan bu mübarek emri alan peygamber ve sahabe eşleri nasıl bir vaziyete bürünmüşlerdi. Bu dinin mümtaz temsilcileri olan biz müminler bu ayeti okuduğumuzda eşlerimizi ve kızlarımızı nasıl bir vaziyet ve görünüme tabi tutmalıyız.

              Değerli kardeşlerim; Peygamberimiz bir gün Aişe validemizle otururlarken kendilerinin baldızı Aişe validemizin kardeşi Esma (r.anha) kollarını gösteren bir kıyafetle huzura giriyorlar. Peygamberimiz, Esmayı görür görmez sırtını dönüyor. Yüzlerini ondan çeviriyve şöyle diyor; Ya Esma! Bir kadın hayız yaşına girdimi onun eli ve yüzü dışında kir yerin göstermesi asla caiz değildir. Ey ehli iman! Peygamberin bir insana sırtını dönmesi, insanın Rahmanın rahmetinden mağfiret ve bağışlamasından mahrum kalması demek değil midir? Peygamberin sırtını döndüğü, yönünü çevirdiği bakmaktan içtinap ettiği bir insanın bir neslin ve ahrette huzur bulması, iflah olması mümkün müdür? Bizim ev ve sokaklarımıza baktığımız zaman peygamberin dönmeyeceği, yüzünün çevirmeyeceği Müslüman var mıdır? Varsa adedi veya sayısı ne kadardır. Teessüfle ifade edelim ki sokaklarımız bir İslam ülkesinde olmayacak şekilde ar damarı çatlamış, utanma duygusu mahvolmuş, Allah’ın himayesini elinin tersiyle itmiş, şeytanın dostluğuna ram olmuş hidayet pusulasını kaybetmiş, hedefini şaşırmış insanlarla doludur. Allah’ın örtünme emrini hiçe sayan böyle bir emir yokmuş gibi davranan insanlarla, Peygamberin dünya ve ahrette bir arada bulunması ne kadar mümkündür. Peygamber bizim için bir şahit bir müjdeci ve bir uyarıcıdır.8 İnsanın ilahi rahmete kavuşması Allah’ın azabından kurtulması için Hz.Rasulün o kişiye şahitlik etmesi gerekli değil midir? Değil eliyle yüzü bütün vücudunu teşhir etmekten adeta zevk duyan açılıp saçılmayı çağdaşlığın vazgeçilmezi olarak gören bir topluma, bir nesle Peygamber nasıl şehadet edecek. Bu hal ve gidişatımızı yargılama zamanımız ve sorgulama vaktimiz hala gelmedi mi Ey ehli iman! Bir hadislerinde Allah Rasulû (s.a.v);Subhanellah, bu gece nice fitneler nazil oldu. Nice hazineler açıldı. Hücre sahiplerini(Ezva-cı Tahiratı)uyandırınız. Dünyada nice giyinik kadınlar vardır ki, onlar ahrette çıplaktırlar. Buyurulurken, dünyada çıplak olanların hal ve ahvalini siz değerli dinleyenlerimin izanlarına havale ediyorum.

         Değerli Dostlar! Allahın Tesettür emrini ihlali olan açılıp saçılmakla, haram yemek arasında bir bağlantının olduğu Kurani bir hakikattır. Adem (as)ile Havva validemizin bir anlık nefse mağlubiyetlerini değerlendiren Mevlana Celalettini Rumi “insanın nefis zevkine bir adım atması, cennetin baş köşesinden ayrılma zincirini boğazına geçirmesidir.”diyerek ilahi bir hakikatin altını çizmektedir 
             Son olarak Ey İnsanlar! akıllı olun, tefekkür melekelerinizi kuran eksenli olarak çalıştırın, Allah’ın çizdiği hudutlara riayet edin ve asla tecavüz etmeyin. Çünkü Allah’ın lüftuna bakın ki, kul günah işlerken Allah o kuldan utanır ve haya eder diyen sadinin bu ifadesine binaen günaha dalmakta bir beis görmeyen bizler, ne zaman günah işlerken Allah’tan utancağınızda, günahsız bir hayata yelken açacağız.