Vali Mustafa Taşkesen beraberinde Kınalı Alinin torunlarıyla birlikte vizyona giren `Çanakkale Yolun Sonu` filminde Kınalı Aliden bahsedilmemesine tepki göstererek, Bu film bizi çok duygulandırdı. Herkes gözyaşlarını tutamadı ama Tokatlılar olarak bizim hayal kırıklığımız, Kınalı Ali gibi önemli bir figüran filmde yer almamış olmamasıydı. Ona biraz burkulduk ama yinede önemli bir destan`` dedi.
Çanakkale Savaşları kahramanlarından, annesinin saçına yaktığı kına nedeniyle ``Kınalı Ali`` olarak bilinen Zileli şehidin 3`üncü kuşak torunu 80 yaşındaki Ali Kınalı ve 5`inci kuşak torunu Özlem Terzioğlu, Tokat Valisi Mustafa Taşkesen, eşleri Betül Taşkesen ve kent protokolü, şehit ve gazi aileleriyle birlikte vizyona yeni giren `Çanakkale Yolun Sonu` filmini izledi. Filmin ardından Vali Taşkesen ve Kınalı Ali`nin torunları Polis Lokalinde basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Vali Mustafa Taşkesen, komutanının sorusu üzerine Kınalı Ali`nin annesine, `Niye saçıma kına yaktın diye?` sorduğunu belirterek, ``Annesi de cevabında, `Oğlum bizde üç şeye kına yazılır. Birincisi, kurbanlık koyunu Allah`a kurban olsun diye. İkincisi askere giden oğullarına vatana kurban olsun diye. Üçüncüsü de evlenen gelinlere kına yakılır, ailesine kurban olsun diye`` dedi. Tokat`ın önemli bir nüfusunun Çanakkale Savaşına katıldığını söyleyen Vali Taşkesen, şöyle konuştu: ``Çanakkale savaşına katıldığını, `hey onbeşi onbeşli, Tokat yolları taşlı` türküsü ile görüyoruz. O da bilinenin aksine oyun havası değil, Çanakkaleye yakılan bir ağıttır. Bizde bu filmde birçok unsuru gördük. Kürdüyle, Türküyle, Çerkeziyle, Alevisiyle, Sünnisiyle, Rumuyla, Ermenisiyle bu destan yazıldı. Milletimizin ruhu sahneye iyi yansınmış, zaten o ruhla kazanılmış. Kınalı Ali`nin torunlarını davet ettik ama ufak bir hayal kırıklığımız oldu. Bu film bizi çok duygulandırdı. Herkes gözyaşlarını tutamadı ama Tokatlılar olarak bizim hayal kırıklığımız, Kınalı Ali gibi önemli bir figüran filmde yer almamış olmamasıydı. Ona biraz burkulduk ama yinede önemli bir destan``
Kınalı Ali`nin 3`üncü kuşak torunlarından 80 yaşındaki Ali Kınalı, Kınalı Ali`nin Orta Asya`dan Zile`ye yerleştiğini söyleyerek, ``Bu memleketin öz çocukları, Türk oğlu Türk`tür. Filmi izlerken gözlerimiz yaşlandı. Şimdi bu film geçici bir şey değil. Bu vatanın birliğini, beraberliğini sağlayan bir film. Bu vatan, bayrak kadar değerli bir servetimiz yok. Hep birlikte bir bahçenin çiçekleriyiz. Ayrım yok, bu vatan böyle kurtuldu`` dedi. Kınalı Ali`nin 5`inci kuşak torunlarından Özlem Terzioğlu ise, Kınalı Ali`nin Zile ilçesinde bağlı Yaylakent köyünde doğan Alevi bir insan olduğunu belirterek, ``Bizde onların soyundan geliyoruz ve bundan çok gurur duyuyorum. Filmi izlerken çok acıklı sahneleri vardı. Yani her sahnesinde ağladım diyebilirim. İzledik ama üzüntümüz şu; Kınalı Ali`yi filmde göremedik. Sonuçta o da çok büyük bir destan. Bir şey diyemiyoruz ama onu da görmek isterdik``