Tokat Kadın ve Demokrasi Derneği (KADEM) İl Temsilciliği tarafından ‘Ailede Huzur ve Kadın’ adı altında konferans düzenlendi. Konferansa AK Parti Grup Başkan Vekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin’de katıldı.
Genel kurulda CHP’li Engin Özkoç ile gerginlik yaşayan AK Parti Grup Başkan Vekili ve Tokat Milletvekili Özlem Zengin konu ile ilgili basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) Grup Başkanvekili Özlem Zengin, CHP`li Engin Özkoç`un kendisine hitaben söylediği, `ulan` ifadesi için, Ben maalesef o telaş içinde kaçırmışım. O ifade ile ilgili dava açabilirim. Çünkü genel kurulda onunla ilgili bir özür olmadı. Ben onu yazılı olanları okuduktan sonra gördüm dedi.
“CHP ZİHNİYETİNİN TEZAHÜRÜNÜ GÖRMÜŞ OLDUK”
Geçtiğimiz günlerde Genel Kurulda yaşanan gerginlik ile ilgili konuşan Zengin; “KADEM ile bir toplantı yapacağız. Kadınlara dair birçok meseleyi burada konuşacağız. Öncelikle Tokat’a gelmekten çok mutluyum. Geldiğimde gençler bizi burada karşıladılar. Çok teşekkür ediyorum. Tabi biz geçen hafta çok gergin bir hafta geçirdik genel kurulda. Tüm Türkiye kamuoyu da buna şahit oldu. 1999’da yani bundan tam 20 yıl evvel yaşanan bir olayın tekrarını yaşadık. Devamında da CHP Grup Başkanvekili bir özür diledi ama o özrün dilenmesi bir zorunluluktu. Çünkü eğer özür dilemeseydi ceza alacaktı ve genel kurul devam edemeyecekti. Genel kuruldaki akışın devamı için bu gerekiyordu. Fakat tüm bunlara rağmen benada bir konuşma yaptım ve devamında da biz bu konuyu konuşmaya devam edeceğiz. Çünkü bizim zaten söylediğimiz pek çok şeyin teyidi oldu. CHP zihniyeti dediğimiz o yaklaşımın, o duruşun refleks olarak tezahürünü bir genel kurulda tekrar yaşamış olduk” dedi.
“ ÖZKÖK’ÜN YAZISINI ÇOK TALİHSİZ BULDUM, KENDİSİNDEN AKIL ALACAK DEĞİLİM”
Hürriyet gazetesi yazarı Ertuğrul Özkök’ün kendisine cevap niteliğinde yazdığı köşe yazısına da değinen Özlem Zengin, yazıyı çok talihsiz bulduğunu belirterek şunları söyledi; “Özkök’ün yazısını okudum. İnsan hakikaten derin bir yeise kapılıyor. Şu sebeple; bir defa hiç okumadan yazıyorlar. Bakıyorsunuz doğum tarih yanlış. Ecevit’le alakalı verdiği bilgilere bakıyorsunuz eğer genel kurul tutanaklarına biraz bakarsa ki bazı haber sitelerinde kendi yazısının altında benim ne söylediğim de yazıyzaten. Yani tarihi gerçekleri atlayarak yazıyorlar. Şimdi diyelim ki bir Başbakan, bir Cumhurbaşkanı tarih içerisinde tıpkı insanlar gibi iyi yaptığı şeyler var yanlış yaptığı şeyler var. Biz Kıbrıs Harekatıyla ilgili olarak Bülent Ecevit’e, Erbakan’a onlardan daha fazla saygı duyuyoruz. Fakat bu Merve Kavakçı’ya yapılanları “bu kadına haddini bildirin” sloganını, “burası devlete meydan okuma yeri değildir” diyerek başörtülü kadınların engellenmesinitadan kaldırmıyor. Nihayetinde o zaman hiçbir siyasiyi eleştirmemek lazım. Şunu demek istiyorum; insansanız hata da yaparsınız, doğru da yaparsınız. Ama siyasetçiyseniz hayatta yaptığınız her şeyin daha sonra siz ölüp gittikten sonra da bir anlamı, bir karşılığı vardır. Bunlar toplumsal hafızalardan silinmiyor. Öyle olduğu için de Grup Başkanvekilinin bana söylediği “bu kadına haddini bildirin” ifadesi bütün o 20 yıl içerisinde aslında bizim bile unuttuğumuz her şeyi tekrar hatırlattı. O sebeple ben Özkök’ün yazısını çok talihsiz buldum. Hele kendisinden hiç akıl alacak değilim. Çünkü kendisi hatırlayın “411 el kaosa kalktı” diye manşet atan bir kişiydi. Darbecilerle alakalı o teşvik edici manşetleri atanlar kimdi ? O yüzden insanlar başkalarına hafıza dersi vermeden evvel önce bir kendi hafızalarını yoklamalılar. Bunlar nesilden nesle aktarılan cümleler. Biz de bu işleri yaparken aslında gene kurulda bütün samimiyetimle söylüyorum söylediğim her cümlenin aslındaaya kayda geçtiğini görüyorum ve benden sonra da bu kayıtlarıntaya çıkacağı bilinciyle elimden geldiğince bu gayretle söylemeye çalışıyorum. Allah’a hamdolsun şu zamana kadar da hiç kimseden özür dilememi gerektirecek bir şey olmadı. Bu manada herkesin bence konuşurken biraz dönüp kendine bakması lazım”
`YASAL YOLLARA BAŞVURABİLİRİM`
Zengin, yazılı metni okuduklarında farklı ifadeler de bulunduğunu fark ettiklerini belirterek, En azından bu cümlenin bizdeki karşılığını nasıl bir tahribat yarattığını öğrenemediler diye düşünüyorum. Genel başkanları başörtülülerle alakalı olumlu cümle söylerken bir taraftan bakıyorsunuz, kendi genel başkanlarını çok iyi dinlemeleri lazım en azından. Bizi anlama zorluğu çekiyorlar, onu fark ediyorum. Bir de başında `ulan` varmış. Ben maalesef o telaş içinde kaçırmışım. O ifade ile ilgili dava açabilirim. Çünkü genel kurulda onunla ilgili bir özür olmadı. Ben onu, yazılı olanları okuduktan sonra gördüm. O ifade ile ilgili yasal yollara başvurabilirim. Bizim genel kurulda beklediğimiz, her zaman kendimizi ifade ederken belli bir edep içerisinde, muhatabımızın şahsına değil, fikirlerine cevap vermek anlamlı diye konuştu.
