AK Parti Tokat
Milletvekili Dilek Yüksel, 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü dolayısıyla bir
kutlama mesajı yayınladı. Ülkenin kalkınması noktasında üretimin en temel
unsurunun emek olduğunu belirten Milletvekili Yüksel, AK Parti İktidarı
döneminde emeğin ve alın terinin değerini bildiklerini ve emekten, üretimden
yana, çalışılanları koruyan ve güvence altına alan çalışmalara öncelik
verdiklerini kaydetti.
Gelişmiş ülkelerin gelişmişlikanlarının çalışanların haklarının korunması
güvence altına alınmasıyla doğruantılı olduğunu da hatırlatan Yüksel mesajında
şunlara yer verdi.
Eski dönemlerde sadece söylemlerde kalan konuları, çalışanlarımızın lehine,
dünyadaki ekonomik krizlere rağmen istihdamın artırılması, sendikal hak ve
özgürlükler, iş sağlığı ve güvenliğinin sağlanması, ekonomik ve sosyal haklar konusunda
çok büyük adımlar attık.
Müteahhitlerimizin yurt dışında istihdam ettiği işçilerimizin ve yakınlarının
sağlık hizmetlerinden yararlanmalarını sağladık. 22 Nisan 2009da
Hükümetimiz döneminde TBMMde kabul edilen yasa ile 1 Mayısı işçi
bayramı olarak ilan ettik.
Türkiye, son on yıldır siyasi istikrarla beraber, her alanda uygulanan etkili
ekonomik ve sosyal politikalarla dünyada krizden en az etkilenen ülkeler
arasında yer aldı.
1923`ten 2002`ye kadar uluslararası doğrudan yatırım miktarı sade 14,6 milyar
dolardı. AK Parti iktidara geldikten sonra Türkiye`ye 2002`den 2012`ye kadar
geçtiğimiz 80 yılda gelen sermayenin tam 8,5 katından fazlası geldi. Türkiye
son 10 yılda 123,7 milyar dolarlık yatırım aldı.
Avrupa`nın en hızlı büyüyen ikinci ekonomisi olmanın mutluluğunu yaşıyoruz.
Krizin etkisiyle Avrupa`da 4 milyon insan işsiz kalırken bizde aynı dönemde 5
milyon insan istihdam edildi.
İş gücü piyasasını canlandırmak için istihdam teşvik paketleriyle gençlerin ve
kadınların istihdamını artırmaya yönelik teşviklerle 220 bin kişinin
yararlanmasını sağladık. Özel sektör ve kamuda engelli istihdamının teşvik
edilerek, engelli kontenjan kullanımanını yüzde 70`e yükselttik.
Örgütlenmenin önünü açan Anayasa değişikliği, Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi
Kanunu, memurlara toplu sözleşme hakkı getiren kanun gibi birçok düzenlemeyle,
yapıcı ve uzlaşmacı sosyal diyalog anlayışıyla haraket ettik.
12 Eylül 2011`de yapılan referandumla Anayasa`nın sendikal haklara ilişkin
maddelerinde de değişiklikler yapıldı. Anayasa`da yapılan değişiklikle
``Aynı işkolunda olmamak kaydıyla, işçi veya işverenler farklı işkolunda ve
aynı zamanda birden çok sendikaya üye olabilecekler.
7 Kasım 2012 6356 sayılı yeni yasa (STİSK) 1983 yılından bu yana
yürürlükte olan ve 12 Eylül askeri darbesi ürünü olan 2821 sayılı Sendikalar Kanunu ile 2822 sayılı
Toplu İş Sözleşmesi Grev ve Lokavt Kanunlarının yerini alacak düzenleme yaptık.
Bu yasayla sendika temsilcilerinin ve çalışanların güvence altına alınması
sağlandı.
Sosyal Güvenlik Kurumu Kuruluş Kanununun İşçi Sağlığı Daire Başkanlığı, İş
Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürlüğü olarak yeniden yapılandırılmıştır. Böylece
çalışma hayatının iş sağlığı ve güvenliği denetimi dışında kalan çok çeşitli ve
kapsamlı görevleri Genel Müdürlüğün yetki ve sorumluluk alanına alındı.
Çalışanlarımızla ilgili ayrıca;
Bütün sosyal güvenlik kurumlarını (Emekli Sandığı, SSK, Bağkur) bir çatı
altında toplayarak Sosyal Güvenlik Kurumu`nu kurduk
Çalışma gün sayısı 30 günden aşağı olan vatandaşlarımız sigortalı sayılmıyordu.
(Usta öğreticiler ve diğer kısmi zamanla çalışanlar) Gün sayısını 17`ye
indirdik.
Bir ayda 17 gün prim ödeyen herkesi sigortalı yaptık ve tüm sağlık
hizmetlerinden yararlandırdık. Ayrıca bu insanlar, artık emekli olabiliyorlar.
Asgari geçim indirimi müessesesini 2008 yılından itibaren gelir vergisi
sistemimize dâhil ettik. 2008 öncesinde 12,8 olan asgari ücretin gelir
vergisi yükünü, eşi çalışmayan ve 4 çocuklu bir asgari ücretlide sıfıra kadar
indirdik.
Kamu ve Özel sektörde toplam 391.598 kişi ve 12.925 işyerini kapsayan 1.680
toplu iş sözleşmesi imzalanmış, Lokavt uygulaması ile hiç karşılaşılmamış,
Resmi arabuluculukla 201.958 işçi ve 4.072 işyerini kapsayan uyuşmazlık
sonuçlandırılmış,
Yüksek Hakem Kurulunca toplam 25.567 işçiyi kapsayan 113 toplu iş sözleşmesi
bağıtlanmıştır.
Ekonomik krizin etkisini hafifletmek, kısa vadede işsizliği azaltmak ve
istihdamı arttırmak için ilki 2008 yılında olmak üzere dört ayrı istihdam
paketi açıkladık.
Çeşitli prim indirimleri ve teşvikler getirdik,
İstihdam üzerindeki yükleri azalttık,
İşsizlik ödeneği miktarında artış sağladık ve kısa çalışma ödeneğini işler hale
getirdik,
Kadın ve gençlerin istihdamına yönelik özel düzenlemeler yaptık.
Sözleşmeli personelin sosyal haklarını neredeyse kadroluların düzeyine
getirdik. Prim borçlarını ödeme kolaylığı olsun diye yapılandırdık.
2 milyon emeklimizi ilgilendiren intibak yasasını çıkardık.
Kamu sendikacılığını çağdaş normlarla kavuşturan Kamu Sendikaları Yasası`nı
çıkardık.
Ülkemizin kaynakları arttıkça, çalışanlarımızın hak ve özgürlüklerini, refah
düzeylerini yükseltme konusunda çalışmalarımız devam edecektir. Bu
inançla, işçi ve emekçi kardeşlerimin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Gününü
kutluyorumdedi.
Gündem