İlçeler

Günebakan Belediye Başkanı Hasan Polatkan, ilk dönem belediye başkanlığında bu döneme kadar yaşadığı sıkıntıları anlattı. Polatkan, kapanacak beldeler listesinde oldukları için morallerinin bozuk olduğunu söyledi.

Günebakan Belediye Başkanı Hasan Polatkan, ilk dönem belediye başkanlığında bu döneme kadar yaşadığı sıkıntıları anlattı.  Polatkan, kapanacak beldeler listesinde oldukları için morallerinin bozuk olduğunu söyledi.
06-12-2012 10:09

Günebakan Belediye Başkanı Hasan Polatkan, kapanacak beldeler listesinde oldukları için morallerinin bozuk olduğunu söyledi.

 

Başkan Polatkan yaptığı açıklamada şunları söyledi; ``Kültür binamızın 2002 yılında yapımını başlattık. O dönemlerde de kaba inşaatını bitirdik. 2003 yılında çalışmasına ara verdik. Çünkü  belediyemizin kamyon ve traktör ihtiyacı vardı. 2004 yılında yapılan yerel seçimlerde diğer bir arkadaşımız seçimleri kazandı. Bu belediye döneminde binaya herhangi bir işlem yapılmadı.   Halk tarafından neden bu bina yapılmıydiye sorulduğunda da eski başkan tarafından bu binanın projesi anahtar teslimi parası çekilmiş biz buraya ödenek alamıyoruz denilmiş. Bu da yetmedi sağ olsun eski başkanımız kendisine ne kinim var ne nefretim..  Bu yapılan bina için bizi mahkemeye verdi.  2004`ün nisan ayında başlayan bir mahkemeden 30 kasım 2010`da beraat ettik . 2009 seçimleri geldiğinde ise tekrar aday olduğumuzda da ilk işimiz bu binayı hayata geçirmek diye yola çıktık. Ama biz 2004te bıraktığımız belediye imkanlarını 2009da bulamadık. Nasıl bulamadığımızı kısaca sana özetleyelim. Günebakan`da 99-2004 yılları arasında  2652 nüfus vardı. Bu nüfus üzerinden beldemize para geliyordu. 2006da adrese dayalı nüfus sayımında günebakan beldesinin nüfusu 1300e düşmüştür. Ama benimde mensubu üyesi  olduğum sayın hükümetimiz neyi düşündü anlayamıyoruz. 2009 mart ayında içinde olmak kaydıyla  2652 nüfus üzerinden parayı  göndermişler. Biz 2009 3 Nisanda belediyeyi devir aldık 1300 nüfus üzerinden pay aldık. 2009 mart ayı evraklarımızda mevcuttur. Bizim 40bin TL personel giderimiz varken o ay bize gelen para 800 lira olmuştur. Sadece 800 lira bunun altını çizerek söylüyorum. 8bin değil 800 lira.. Oda elektriğimizi telefonumuzu bile karşılamaya yetmiyor.  Şimdi biz buraya gelirken mazeret üretmek için değil de varsa sorunları çözmek için gelmiştik. Ben geçmişti muhalefet partilerine çalıştım. 29 mart seçimlerine giderken de halkımıza dedik ki iktidarın artısını da, eksisini de en iyi bilen benim. Sizin benden çok hükümet partisine ihtiyacınız var demiştim. O kullandığımız kelime halkımıza o kadar inandırıcı olmuş ki, 2009 seçimlerini bize tebliğ ettiler. 26 mart günü kasabamızda bir mini mitik yaptık. Ben burada o gün hükümetime güvenerek bu binayı elimle göstermiştim.  Burada MHP`nin harcı tutmayacak. Burada ak partinin ve ak kadroların harcı tutacak demiştim. O vermiş olduğumuz söz bizi büyük sıkıntıya soktu. Çünkü aradan bir yıl geçti. 2010 yılının son aylarında sağ olsun bugün ki savunma Bakamımız sayın İsmet Yılmaz beyefendi buraya geldi. 2010 yılının yedinci  ayında burada içimizi ona döktük. Bu binamızı gösterdik, binanın projesinde değişiklik yaptık Kültür ve Turizm Bakanlığı müsteşarı olduğu için binanın adını kültür merkezine çevirdik. Projeyi  o gün ki maliyet yani keşiflerin fiyatı 160bin küsür maliyet çıkarmıştık. Bayındırlıktan destek istedik. Tokat Bayındırlık İl Müdürlüğünden 2010 yılı on ikinci ayın son günlerinde 165 bin lira para çıkarttık. 2011 yılına giderken de Sayın Müsteşarımız tabi ki milletvekili adayı oldu ve bugünde Savunma Bakanımız oldu. Onun varlığı ile bu binayı hayata geçirdik. Gezdiğiniz yerlerde de gördünüz  Sayın Bakanımıza Müsteşarımıza bizim açımızdan bir vefa borcudur jest olsun diye Onun adını verdik  adına çeşme yaptırdık. 2012 yılının ramazan ayı içerisinde binayı hayata geçirdik. Buraya taşıdık tabi ki burada eksiklerimiz de var. Binayı yaptık içine taşınacağız derken, önce yapımını dert ederken  bu seferde içerisinin mobilyasını dert etmeye başladık. Böyle güzel bir binaya taşınırken eski bir mobilya ile gelmek hiçbir resmi kuruma yakışmıyordu. Buraya üç dört tane firma geldi ve bize çıkarttıkları fiyat en az 15bin lira idi. 15bin liraya razı olduk dedik ki bunu 15 taksit yapalım dedik. Satıcı firma kabul etmedi. En son Ankara iller bankasında bir tanıdığım arkadaşım Daire Başkanlığına içimizi döktük. İller Bankasının bazı illeri birleştiğinden haberim vardı. Fazla mobilyanın var olduğunu düşündüm ve söyledim. Onlarda araştıralım dediler. Gittik onların deposundan yazı işlerimiz muhasebemiz evrak dolaplarına varana kadar bekleme salonumuzda koltuklara çay ocağımızdaki dolabımıza buz dolabımıza varana kadar iller bankasından temin ettik . 826 lira nakliye bedeli ile buraya getirmiş olduk.

 

Benim beklentim çok farklıydı. Çünkü 2009 yılının Mart ayında günebakan belediyesinin 100 lirası varsa Nisan ayında bu  40bin liraya düşmüştü. 40 bin lira olan personel giderimizi aylık 14 bin liraya indirdik. alan personelimize gene ücret tamamıyla ödeyemiyoruz . Araçlarımızın üzerinde Günebakan Belediyesi taşınır taşınmaz bütün mal varlığı üzerinde  mezarlığa varana kadar haciz var.  18 mart  Çanakkale şehitleri anma günü 3 arkadaş Ankara`ya giderken sözde makam arabamız Amasya`da elimizden alındı.  Tam 7 ay 7 gün onu icradan kurtarmaya çalıştık. Sonuçta mahkemelerimizin karar verdiği aracıda  teslim almış bulunuyoruz. Biz sorunların üstesinden gelmek için uğraş verdik ama  deyim yerinde ise çok affedersiniz cenaze bile dört kişiyle taşınıyor. Yalnız başına bir belediye başkanının  bu işlerinin üstesinden gelmesi mümkün değil. Sayın Tokat Milletvekillerimiz Dilek Yüksel hanımefendi elinden ne geldi ise bizim için yapıyor. Yapmaya da devam ediyama bizi devlet yardımına hazine yardımına ihtiyacımız var. Nakit paraya ihtiyacımız var. Bu nakit imkanı bize sağlayamadılar. Ben sayın Maliye Bakanımız Mehmet Şimşek beyefendiye de makamında ziyaret etmiştim. İşte şansızlıklar hem ülkemizin başta bizim önümüzü kesmişti. 2010-2011 Ekim ayıydı galiba Van depreminden  bir hafta önceden ziyaret etmiştim. Yıl sonu itibariyle 12ayın sonuç itibarı ile kendi ismini kullanarak bizi bir takım imkanlar sağlayacağını söylemişti. Ülkede bugünden yarının ne getireceğini bilemiyoruz tahmin edemiyoruz. 2011 yılı bütçesi bize fazlalık vermişti. Sayın Maliye Bakanımız bize sözü oydu. Çıkan bütçe fazlılığını bizim gibi mağdur belediyelere dağıtılmasını düşündüklerini bana söylemişti ama Van depremi olduğunda bizim hayallerimizde suya düştü. Van`da olan deprem bizi de üzmüştü ama bize gelen imkanlarda  kesilmiş olması da hayallerimizi suya düşürdü. Şuanda da kapananlar listesindeyiz. 2011-2012 yılı itibariyle içinde bulunduğumuz götürdüğümüz  projelerimizi bir kuruş destek ve yardım alamadık. Geçen hafta gene Ankara`daydık. Sayın Vekilimiz ile de görüştük. Benden daha çok üzgün olduğunu söyledi. Kültür ve turizme çevre temizliği, işte çevre düzenlenmesi bilmem ne için projeleri götürmüştük. Bazı belediyelerimize otuz elli neyse para verdiler bize otuz kuruş bile vermediler. Gerekçesini sorduğumuz zaman kapananlar listesinde olduğunuz için dediler. Keşke kapanmasaydık da biz gene bir şekilde yolumuza devam etseydik. Halkımızın bize sorduğu soruya bile cevap veremiyoruz. Şimdi diyorlar ki bana sayın başbakanımızın kendi bütün dünyaya ırk meshep gözetmeksizin mağdur olanların yanında yer alan bir başbakanımızın ne yaptırdınız da kızdırdınız belediyemizi kapatıydiye bize sitem ediyor. Yeri geldiği zaman bizi ayıplıyorlar belediyesi kapanan bir belediye başkanı olmanın başta utancını sonrada üzüntüsünü yaşıyorum. Bu da benim için yani kelimeler  ile anlatamıyorum da  beni çok zora sokuyor. bunun için biz gene halkımızın bu kısıtlı imkanlar içerisinde vatandaşımızın kasaba içerisinde evinin önünde ayağını çamurdan kurtarmak için çalışmalarımızı devam ettiriyoruz. Bir de işkurdan 10-12 tane arkadaşımızı aldık. İşkura ve Çalışma Bakanlığımıza da o yönde teşekkür ediyorum. O on kişinin sayesinde inşallah hava tutarsa çalışmalarımız  şuanda 80ni geçti Allah müsaade ederse bu yıl içerisinde 100 e çıkartıcağız. Önümüzdeki seçime kadar neler yapacağımızı düşünür olduk. Havanın yağdığında yolumuz kapanacak esnaf arkadaşlarımız kapanan beldeler listesinde olduğumuz için veresiye vermiyorlar. Esnaf arkadaşlarımızın gözünde tamamen itibarını kaybettik. Belediyemiz bu kış nasıl geçecek onu da ben merak ediyorum ben diyorum ki.. İnşallah vatandaşlarımız mağdur olmaz öğretmenlerimiz öğrencilerimiz diyoruz. Elimizden geldiği kadar vatandaşı mağdur etmemek için çalışacağız.”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER