Kışın gelmesiyle aktarlar dolup taşıyor. Soğuğun kendini iyice hissettirmesi ile birlikte gribe karşı önlem almak isteyenler aktarlara koşuyor.
Tokatlı aktar Davut Türe, hastalıklara karşı hangi şifalı bitkilerden faydalanmak gerektiğini anlattı.
Türe, özellikle kış aylarında gribe karşı zencefil, zerdeçal ve tarçın tüketimini tavsiye ettiklerini belirterek; “Bu bitkiler toz halindeyse su ile tüketmek gerekir. Kök değillerse, bunları birlikte kaynatıp sularını içmek şifalıdır. Biz aktarlar olarak tablet şeklinde satılan takviye gıdalardan uzak durmaya çalışıyoruz. Mümkün olduğunca satmamaya çalışıyoruz. Bu tip hap görünümündeki gıdalar eczanelerde satılıyor. Bence makul olanı da budur. Her ne kadar ilaç olmasalar da ilaç görünümünde oldukları için ben şahsen dükkanımda bu ürünleri satışa sunmuyorum. Biz daha çok gözle görülür, elle tutulur bitkileri satıyoruz. Hap olarak değil ama macun olarak karışımlar hazırlıyoruz. Bu macunlarımız da yine özellikle kış aylarında üst solunum yolları enfeksiyonlarına iyi geldiği için çokça satılıyor” dedi.
SİNÜZİTİN ÇARESİ ÇÖREK OTU
Sinüzitten mustarip olanlar için de bir formülü olduğunu dile getiren Davut Türe; “Bu hastalığın etkilerini en aza indirmenin en garanti yolu çörek otudur. Saf çörek otu yağı sinüzitin tek çaresidir. Buruna damlatılan bir damla çörek otu yağı bizi oldukça rahatlatacaktır. Yine aynı şekilde okaliptüs yağı da kullanılabilir. Biberiye yağı da bu işlem için uygundur. Fakat bu saydıklarımın içinden en çok geniz açıcı özelliğe sahip olanı çörek otu yağıdır. Bu yağ diğerlerine göre en etkili olanıdır. Çörek otunu kullanırkenki asıl mesele de devamlılıktır. Her gün aynı saatlere denk getirmeye çalışarak günde bir damla buruna damlatıldığı takdirde çörek otu sinüziti çözer”
ŞİFALI BİTKİLERİ TÜKETİRKEN DİKKAT
Davut Türe, hastalıklara karşı önlem almak amacıyla tüketilen doğal yağların ve şifalı bitkilerin nadiren de olsa yan etkileri olabileceğini, özellikle anne adaylarının, kronik hastalıklara sahip olanların ve 3 yaşından küçük çocukların doğal yağ ya da şifalı bitkileri tüketirken dikkatli olmaları gerektiğini, beklenmeyen bir yan etki görüldüğü takdirde bir hekime danışmalarının doğru olacağını belirtti.
Türe; “Özellikle hamile kadınların ödem attırıcı bitki çaylarından uzak durmaları gerekir. Çünkü bu kişilerin vücutlarının fazlaca suya ihtiyaçları vardır. Ödem attırıcı çaylar tüketildiğinde vücuttan bir miktar su da atılır. Bu anne ve bebek için iyi değildir. Suya en çok ihtiyaç duyulan gebelik döneminde bu tür çayların tüketimi tehli-kearz edebilir. Ödemlerle birlikte vücuttan suyun da atılması bebeği anne karnında susuz bırakır ve bu durum bebekte zihinsel ve bedensel problemlere neden olur” ifadelerini kullandı.
GEÇMEYEN ÖKSÜRÜĞE ÖZEL MACUN
Griple birlikte gelen ve geçmeyen öksürüğün çaresinin de kendi yaptıkları doğa macununda olduğunu ifade eden Türe özel macunun içindekileri şöyle sıraladı; “Bal, zencefil, çörek otu, menengiç, zerdeçal, üzerlik otu, ısırgan tohumu, keten tohumu, limon, turp tohumu ve polen. Bu macun da bir çay kaşığı ile tüketildikten sonra üzerine ılık su içildiği zaman öksürüğün etkisinin azaldığı görülecektir”
