Tokat Fen Lisesi Psikolojik Danışmanı Hayrettin Kartal, ergenlik döneminde aile ile ergen arasındaki iletişim ile ilgili tavsiyelerde bulundu. Kartal, yaptığı açıklamada şunları söyledi.
İnsanda bedence, boyca büyümenin hormonal, cinsel, sosyal, duygusal, kişisel ve zihinsel değişme ve gelişmelerin olduğu, buluğla başlayan ve bedence büyümenin sona ermesi ile sonlandığı düşünülen özel bir evredir.
ERGENLİK DÖNEMLERİ
A. Buluğ (Erinlik) veya Ergenliğin başlangıcı: 11-14 yaş kızlar,13-15 yaş erkekler
B. Ergenliğintaları : 14-16 yaş kızlar ,15-17 yaş erkekler
C. Ergenliğin sonları :16-21 yaş olmak üzere 3 ana dönemde incelenebilir.
DÖNEM ÖZELLİKLERİ
Ergenliğin ilk yıllarında ergenin fiziksel görünümü hızla değişir. Boy uzar , kilo artar,yüzde sivilceler çıkar. Bu durum ergeni endişeye sevk eder, fiziki görünümündeki bu değişime odaklanır. Okul ve aile bu dönemde ergenin endişesini azalmak için kendisinde görülen bu değişikliklerin içinde bulunduğu dönemde görülebilecek normal değişiklikler olduğu konusunda kendisini bilgilendirmeli ve ona destek olmalıdır.
Bu dönemde ergenin geçirdiği fiziksel değişime bağlı olarak vücut direnci zayıflar ve buna bağlı olarak çok çabuk hasta olur.
Bu dönemde ergen fiziksel gelişimindeki hızlı değişim enerji ihtiyacını artırır bundan dolayı ergenliğin ilk yıllarında iştah artar. Ergen kendini aç hissettiğinden arada abur cubur yiyerek açlığını bastırır. Ergenintaya çıkan enerji açığını gidermesi ve dengeli beslenmesitaya çıkabilecek rahatsızlıkların önlenmesi açısından çok önemlidir. Anne babalar çocuklarının dengeli beslenmesine dikkat etmelidir.
Bu dönemde ergenin enerjisinin büyük kısmı fiziksel gelişime harcandığından, ergen çabuk yorulur.Enerjisinin büyük kısmının büyümeye harcanması ergende dikkatini yoğunlaştıramamaya neden olur. Bu durum ergenin okul başarısında düşüşe neden olabilir, ailenin böyle bir durumla karşılaştığında paniğe kapılmaması ve ergene yardımcı olması çok önemlidir.
Ergenin fiziksel görünümündekiantısız değişiklikler istenmeyen sakarlıklara neden olabilir. Ailelerin çocuklarında görülebilecek bu durum karşısında anlayışlı olması ve çocuklarını destekleyici bir yaklaşım göstermeleri çok önemlidir.
Ergenliğin ilk yıllarındaki fiziksel gelişimdeki hızlı değişim, sosyal ve duygusal gelişimde aynı hızla gerçekleşmez. Ailenin bu durumun farkında olması ve ergenle olan iletişiminde buna dikkat etmesi ergenle aile arasında çıkabilecek problemlerin önlenmesi açısından çok önemlidir.
Ergenliğin en önemli özelliklerinden biri de artık aileden bağımsız hareket etmeye başlamasıdır. Ergenlikle beraber aile ile geçirilen süre azalmaya ve arkadaşları ile geçirilen süre artmaya başlar. Ailenin bu durum karşısında paniğe kapılmaması sabırlı davranması, çocuğunu sıkmadan ve kendisinden uzaklaştırmadan bu dönemi atlatmaya çalışması gerekir. Aile bu dönemde çocuğunu aşırı bunaltmamalı ancak onu da tamamen serbest bırakmamalıdır. Gerektiğinde müdahale etmek üzere çocuğunu uzaktan izlemeli ve yardıma ihtiyaç duyduğunda onu desteklemelidir.
Önceleri kuralları sorgulayan ve kabul etmeyen ergenin dönemin sonuna doğru kuralları kabulü kolaylaşır. Ailenin ergenin kurallara karşı olumsuz tavrının dönemin özelliklerinden olduğunu bilmesi, sabırlı ve hoşgörülü davranması çok önemlidir.
Bu dönemde fiziksel görünüme verilen önem artar. Ergenin ayna karşısında geçirdiği süre artmıştır. Giyim kuşam saç şekli ergen için önem kazanmaya başlamıştır. Bu dönemde aileler çocuklarının fiziki görünümleri ile ilgili değişikliklere karşı hoşgörülü davranmalıdır. Aileler kendilerine ters gelecek saç şekli, giyim vb. durumlar karşısında sabır ve hoşgörülü olmalı çocuklarını ikna ile bu tür problemleri aşmaya çalışmalıdır. Unutulmamalıdır ki zorlama ile elde edilecek değişiklikler başka problemlere neden olur.
Bu dönemin tipik özelliklerinden biride ergenin büyüklerle fikir çatışmalarına girmesidir. Ergen ikna olmadığı hiçbir şeyi kabul etmek istemez.
Düşüncesini sonuna kadar savunur. Ailenin bu durum karşısında ergeni kabul edici yaklaşması çok önemlidir. Ergen kendisine karşı çocuk muamelesi yapılmasını ve ileri sürdüğü fikirlerin alaya alınmasını asla kabul etmez. Ergenin söyledikleri bizim hoşumuza gitmese bile asla onu dinlemezlik etmemeliyiz ve bu durumda kendi gençliğimizi ve büyüklerimizle yaptığımız tartışmaları hatırlamalı ve hoşgörüyü elden bırakmamalıyız.
