Cumhuriyet Halk Partisi Tokat İl Başkanı Duran Kum, ilk veta öğretimdetak kıyafet zorunluluğunun, çocuklar arasında sınıf ayrımınıtadan kaldıran, eşitlik duygusunu pekiştiren ve sosyal kaynaşmayı sağlayan bir uygulama olduğunu söyledi.
Çocukların kişilik gelişimlerini bu yıllarda tamamladıklarını, bu dönemde yaşayacakları psikolojik travmaların sonraki yıllarda telafisinin mümkün olmadığı pedagojik-psişik bir gerçeklik olduğunu ifade eden Kum, Her türlü davranış bozukluğunun ve suç eğiliminin temelleri bu yıllarda atıldığı bilinmektedir. dedi.
Hal böyle iken ve halkın yarıya yakınının yoksulluk sınırı altında yaşıyorken; ``herkes çocuğunu canını istediği gibi giydirsin`` demenin en hafif ifade ile yoksullarla alay etmek olduğunu savunan Kum, açıklamasında şunları söyledi.
Dar gelirli aileler sade vetak kıyafetleri satın alamamaktadır. Herhangi bir okul müdürüne ya da sınıf öğretmenine sorsalardı bu acı toplumsal gerçeği öğrenirlerdi.
Bir grup varlıklı aile çocuğunun, her gün yeni bir marka giyinerek okula ya da sınıfa gelişlerini yoksul aile çocuklarının nasıl karşılayacakları hiç dikkate alınmamıştır. Bu çocuklarla çaresiz ebeveynleri arasında yaşanacak tartışmaların, çocukları hem ailelerinden hen de okuldan soğutacağı gerçeği önemsenmemiştir.
Hiçbir çocuk, psikolojik olarak ezildiğitama gitmek istemez.
Getirilen uygulama aslında bir kıyafet serbestisi değil, yeni bir kıyafet yasağıdır. Söz gelimi ``okul araması dışında herhangi bir rozet veya arma takılamaz`` yasağı, Atatürk rozeti ve Bayrağı da kapsamakta mıdır?
Unutmamak gerekir ki Milli Eğitimin asıl amacı bilgi vermek değil, kişilik yönünden sağlıklı ve gelişmiş nesiller yetiştirmektir.
Bütün bu gerçekleri bilmek için uzman olmaya da gerek yoktur. Çocuk sahibi her ana-baba bu inceliği bilir ve ona göre davranır.
AKP iktidarının, Başbakan`ın buyruğu ile gündeme getirdiği Yönetmeliği cehaletle açıklamanın imkanı yoktur. Bu Yönetmelik çocuklarımız üzerinde yürütülen ve 4+4+4 uygulaması ile başlatılmış sinsi ve siyasi toplum mühendisliğinin bir parçasıdır. Bu yönetmelik, AKP`nin çağdaş eğitim, bilim ve laiklikten duyduğu siyasi rahatsızlığın tipik bir yansımasıdır.
İlkokul çağındaki bir kız çocuğunun kısa kollu kıyafet giymesine yasak getiren bir anlayış sadece ve sadece sapıklıkla açıklanır. Getirilen düzenleme ile başörtüsü bir sorun ve ayrışma nedeni olarak ilk veta öğretime taşımak amaçlanmaktadır. O yaştaki çocuklarımızın,asla anlayamayacakları bir tartışmanın odağı haline getirilmesi ve bunun bilerek, isteyerek, tasarlanarak yapılması tam bir cinayettir.
Günlük oy kaygıları ile geleceğimizin teminatı olan çocuklarımızı, böyle bir kaosun içine çekmekte sakınca görmeyen ve bundan çıkar bekleyenlerin kirli yüzleri açığa çıkmıştır.
Türk Milli Eğitimi`nin böyle bir siyasi sorumsuzluğun elinde oyuncak haline gelmesi-getirilmesi, çağdaş uygarlık yönündeki bütün kazanımlarımızdan vazgeçilmesi anlamına gelecektir.
Halkımızın buna asla izin vermeyeceğinden kuşkumuz yoktur.
Cumhuriyet Halk Partisi olarak diyoruz ki: okul kıyafetleri çocuklar arasında ayrımcılığa yol açmayacak şekilde okul yönetimleri tarafından belirlenmelidir. Devlet okul kıyafetleri alamayacak durumda olan ailelere yardımda bulunmalıdır.
Çocuklar ve onların geleceği üzerinden siyaset yapılmamalıdır. Kız çocukları hedef haline getirilmemelidir. Çocuk hakları korunmalıdır. Okullarda, yoksul varlıklı ayrışmasına yol açılmamalıdır. Toplumumuzun bütün kesimleri bu Yönetmeliğin kaldırılması için gerekli demokratik tepkiyi göstermeye çağırıyoruz.
