Medikal Park Tokat Hastanesiyle alakalı bir açıklama da Tokat Ticaret Borsası Yönetim Kurulu Başkanı Lütfi Bora’dan geldi. Bora olayın faillerini şiddetle kınadığını belirterek, “Alınan bu faaliyeti durdurma kararı ile asıl suçlular dışarıda gezerken, hastane ve çalışanları cezalandırılmış olmuyor mu?” sorusunu sordu.
Kendilerine emanet edilen bir hastaya 2 sağlık çalışanı tarafından yapılan kötü muamelenin herkesi vicdanen sarstığını aktaran Bora açıklamasında şu ifadelere yer verdi;
“Hastanenin faaliyetinin durdurulmasına yönelik olarak verilen kararı da aynı şekilde vicdanlarımızda onaylamamız mümkün değildir.
Hastaya yapılan kötü muamele nasıl kabul edilemez bir durumsa, 2 suçlunun cezalandırılması yerine 350 hastane çalışanı ile Medikal Park Tokat Hastanesinin faaliyetinin durdurulmasını da kabul edemeyiz.
Olayın Temmuz ayında yaşandığını öğrendik. Hastanın mağdur edilmesine sebep olan erkek hemşirenin, olaydan hemen sonra, yine Temmuz ayında iş akdinin yüz kızartıcı suç koduyla sonlandırıldığı, diğer kadın hemşirenin de hastane tarafından verilen kınama cezasının ardından iş akdinin sonlandırılmıştır. Mağdur edilen hastanın ise tedavisinin tamamlanmasının ardından taburcu edildiği de gelen bilgiler arasında.
Burada hastanemizin üzerine düşeni yaptığı açıkça görülmektedir. Şahsın iş akti fethedilmiş ve Cumhuriyet savcılığına suç duyurusunda bulunulmuştur. Sağlık müdürlüğü de konuyu tahkik etmiştir.
Hukukta suçun bireyselliği denen bir kavram vardır. O yüzden bu 2 vicdansız insan müsveddesinin alması gereken cezayı bütünüyle hastanemize ve yüzlerce hastane çalışanına yansıtmak yanlıştır.
Toplumu sağduyuya ve adaletli düşünmeye davet ediyoruz.
Daha önce bir katilin, bir hırsızın, bir dolandırıcının, çalıştığı işyerinin faaliyetinin durdurulduğunu ve masum iş arkadaşlarının cezalandırıldığını görmedik. Alınan bu faaliyeti durdurma kararı ile asıl suçlular dışarıda gezerken, hastane ve çalışanları cezalandırılmış olmuyor mu?
Buna anlam veremiyoruz ve vicdanen rahatsızlık duyuyoruz.
Sağduyuya davet ediyoruz.
Sayın Bakanımızı ve Bakanlık yetkilileri kararlarını verirken masumiyet karinesini göz önünde tutmalarını diliyoruz. Alınacak karar, suçun bireyselliğini, geri dönülemez bir toplu cezalandırmaya çevirmemelidir.
Daha önce bu şehirde binlerce kişinin hayatını kurtaran özel hastanemiz ile değerli sağlık çalışanlarımız bu cezayı hak etmiyor!”