Politika

BAŞKAN AYDIN; ERBAKAN HOCAMIZ "YAŞANABİLİR TÜRKİYE" İÇİN ÇALIŞMIŞTI

Saadet Partisi Tokat İl başkanı Bilal Metehan Aydın gündeme dair yazılı bir basın açıklaması yaptı. Gündemlerinin yoğun olduğunu kaydeden Başkan Aydın, hem iç politikada hem de dış politikada önemli konu başlıklarının olduğunu söyledi.

BAŞKAN AYDIN; ERBAKAN HOCAMIZ  "YAŞANABİLİR TÜRKİYE" İÇİN ÇALIŞMIŞTI
25-02-2022 10:14
25-02-2022 10:15

Bunların her birine temas etmeye çalışacağız bu hafta..

Sözlerine merhum Erbakan’ı rahmet ve minnetle yâd ederek başlayan başkan Aydın, “Bu hafta, Milli Görüş hareketimizin kurucu lideri Prof. Dr. Necmettin Erbakan’ın ahirete irtihalinin 11. sene-i devriyesi.

27 Şubat 2011 yılında Rahmet-i Rahman'a uğurladığımız Hocamızı anlatırken, kendisini anarken kullanılan tüm kelimeler hakikaten kifayetsiz kalıyor.

85 yıllık bereketli bir ömrü ve yarım asıra yakın mücadelelerle dolu siyasi hayatını anlatabilmek hiç kolay değil... Cesur bir dava insanı, kararlı bir lider, vizyon sahibi bir devlet adamı, öncü bir siyaset insanı olan Hocamızı,

Bugün; siyasette, ekonomide, dış politikada, devlet idaresinde yaşadıklarımız ve gördüklerimiz neticesinde daha sık hatırlıyor, daha iyi anlıyor ve toplumun tüm kesimlerinden farklı insanlar tarafından da "Erbakan Hoca ne kadar da haklıymış" cümlesinin kurulduğuna şahit oluyoruz.

"Yaşanabilir Türkiye", "Yeniden büyük Türkiye" ve "Yeni bir Dünya"

Hocamız; ülkemizin, İslam aleminin ve tüm insanlığın huzur ve barışa kavuşması için son nefesine kadar gayret göstermiştir. "Yaşanabilir Türkiye", "Yeniden büyük Türkiye" ve "Yeni bir Dünya" için canla başla çalışmıştır. Erbakan Hoca’nın bize bıraktığı miras ve aynı zamanda da hedefleri işte bunlardır.. Bizler Saadet Partisi olarak, onun umudunu gerçeğe dönüştürmenin gayreti içindeyiz ve her zaman bu gayreti sürdüreceğiz. Milletimizle birlikte bu yolda muvaffak olacağımıza inanıyorum.

Bu yıl güzel de bir tevafuk olarak Hocamızı, Miraç Gecesi'nde dualarla yâd edeceğiz.

Bu vesileyle, İslam aleminin ve aziz milletimizin Miraç Kandilini şimdiden tebrik ediyor, Cenab-ı Allah'tan bu mübarek gece hürmetine bütün insanlığa sağlık, huzur ve barış getirmesini niyaz ediyorum.

Merhum Erbakan Hocamızı da rahmet, minnet ve hürmetle bir kez daha yâd ediyorum. Mekanı cennet, makamı âli olsun” dedi.

"ADİL DEVLET VE İNSANCA YAŞAM TEMASIYLA ERBAKAN HOCAMIZI ANACAĞIZ”

Bu hafta sonu İstanbul’da, vefatının yıl dönümünde Erbakan’ın anacaklarını kaydeden Aydın, “Adil Devlet ve İnsanca Yaşam temasıyla onun bize bıraktığı fikrî mirası daha iyi anlamaya çalışacağız.

Siyasi partilerin genel başkanları başta olmak üzere, sivil toplum kuruluşlarımız, teşkilat mensuplarımız ve toplumun tüm kesimlerinden insanımızın katılımı ile bu toplantıyı gerçekleştireceğiz.

Hayatı boyunca kutuplaşmanın önüne set çeken, her koşulda kucaklaşmanın, uzlaşının, birlik ve beraberliğin zeminini arayan;

Ve her fırsatta da böyle bir zemini inşa etmeye çalışan Hocamıza yaraşır bir toplantı olacak inşallah...

Hocamızın bir özelliği vardı; kendi fikir ve düşünceleri güçlü bir şekilde dile getirir; fakat başka düşünce sahiplerini dışlamaz; aksine kucaklamaya çalışırdı” dedi.

28 ŞUBAT'IN ÜZERİNDEN 25 YIL GEÇTİ

Bu hafta bir diğer önemli tarihi olayın da 28 Şubat olduğuna dikkat çeken Aydın’ın, açıklamasının devamı özetle şöyle oldu;

Vizyon sahibi bir devlet adamı olan Erbakan Hocamızın ve Milli Görüş Hareketi olarak bizlerin en büyük mağdurlarından biri olduğumuz 28 Şubat darbesinin yıl dönümündeyiz.

28 Şubat’la birlikte Erbakan hocanın önünü kesmek isteyenler, milletimize de ağır bir darbe vurmuş oldular. Ekonomik ve sosyal maliyetlerinin yanında milletin gönlünde ve hafızasında derin travmalara neden oldu. Bugün hala, o travmaların bedeli ödüyoruz.

Sanılanın aksine sadece sosyal ve toplumsal gerekçelerle değil; bilakis esas olarak ekonomide ve dış politikada atılan tarihi adımların önünü kesen bu müdahalenin bedellerini çeyrek asırdır ödüyoruz.

28 Şubat Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem Toplantısı

İşte bu bedeller artık daha fazla ödenmesin diye, "üzerinden bin yıl geçse de..." şeklinde kurulan cümlelerin haksızlığını ispat etmek adına 28 Şubat günü tarihi bir toplantıyı gerçekleştireceğiz.

Siyasi partilerimizin genel başkanları ile birlikte, 28 Şubat Pazartesi günü Ankara'da, bir daha 28 Şubat’lar yaşanmasın, demokrasiye karşı kimse vesayet kurma hevesinde bulunmasın diye hazırlamış olduğumuz “Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem” toplantımızı icra edeceğiz.

Tabiri caizse; 28 Şubat'ın defterini yine bir 28 Şubat günü hep birlikte düreceğiz!

Türkiye’nin geleceğini şekillendireceğine inandığımız bu toplantıyı 28 Şubat’ta yapmış olmamızdan dolayı iktidar medyası ve çevreleri tarafında yürütülen tartışmaları hayretle takip ediyoruz.

Nasıl ki, Ak Parti darbe anayasasına karşı milletin oyuna sunduğu 2010 Referandumunu 12 Eylül’de gerçekleştirmekle 12 Eylül Darbesinden yana olmuyor ve darbe zihniyetinden taraf olmuyorsa; biz de bu toplantıyı 28 Şubat’ta gerçekleştirerek vesayet özlemi içinde bulunmuş olmuyoruz. Bıraksınlar artık bu zırvaları; daha fazla komik duruma düşmesinler!

HOCAMIZ, SAADET PARTİSİ GENEL BAŞKANI OLARAK VEFAT ETTİ

Saadet Partimize, Necmettin Erbakan ve 28 Şubat tarihi üzerinden izandan yoksun bir şekilde yaklaşıp algı üretmek isteyenlere; Prof.Dr. Necmettin Erbakan’ın, Saadet Partisi Genel Başkanı olarak vefat ettiğini ve ömrünün son günlerinde hastane odasında dahi parti çalışmalarını yürüttüğünü hatırlatmak istiyorum.

28 Şubat sürecinde utanç verici duruşları ortada olanların, 28 Şubat ile birlikte önü açılanların, ülkemizin problemlerini çözmek adına bir araya gelen partilere ve özellikle de Saadet Partimize laf etmek hakkı ve haddi değildir!

Ne 28 Şubat’ı unuttuk, ne de 28 Şubat ve sonrasında yapılanları ve yaşanılanları!

Herkes yerini bilsin ve kurduğu cümlelere dikkat etsin!

UKRAYNA MESELESİ

İç politikadaki gelişmeleri değerlendirdik; son olarak dış politikada yaşanan son gelişmelere de temas ettikten sonra toplantımızı nihayete erdireceğim. Elbette dış politika başlıklarımız da epey fazlaca ve tansiyon da hayli yüksek.. Hakikaten dünya zor bir dönemden geçiliyor. En hararetli konu başlığı ise Ukrayna meselesi.. Öncelikle şunu hemen ifade edeyim; ilk olarak esas olan Ukrayna’nın toprak bütünlüğüdür. Ukrayna’nın toprak bütünlüğü kesinlikle korunmalı, saygı gösterilmelidir. Bu adım ne Rusya'ya ne de dünya barışına bir katkı sağlamaz. Aslında Ukrayna, SSCB'nin batıya açılan kapısıdır.

Zira Ukrayna’nın varlığı hem soydaşlarımız hem de dindaşlarımız için önemlidir.

Rusya’nın bu girişimi ise uluslararası hukuka aykırıdır. 2014’deki Kırım’ın ilhakı neyse bu da odur.

Tabi ki bunu sadece Ukrayna-Rusya gerilimi olarak görmek ya da ABD-Rusya veya AB-NATO-Rusya'nın güç mücadelesi olarak değerlendirmek yeterli değildir.

HER ZAMANKİNDEN DAHA FAZLA BARIŞ VE HUZURA İHTİYACIMIZ VAR

Putin'in SSCB emellerini de, ABD'nin emperyalist hedeflerini ve İsrail'in siyonist planlarını da bir bütün olarak iyi okumalıyız.

Türkiye, herhangi bir ülke değildir; dolayısıyla herhangi bir ülke gibi hareket edemez veya bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmelere seyirci kalamaz, sadece figüranlık yapamaz!

Ve son olarak unutulmamalıdır ki; coğrafyamızın ve dünyanın her zamankinden daha fazla barış ve huzura ihtiyacı var. Daha fazla masumun kan ve gözyaşının döküleceği muhtemel tüm senaryoları bertaraf etmek ise her zaman ilk önceliğimiz olmalıdır.

Saadet Partisi olarak tüm taraflara itidal çağrımızı yineliyor, hükümeti ise bu konuda en ufak bir adım atarken dahi hassasiyet ve ciddiyetle hareket etmesi konusunda bir kez daha uyarıyoruz.

Aslında uyarılarımızı ve söylediklerimizi en iyi bilenlerden bir tanesi Sayın Cumhurbaşkanıdır. Cumhurbaşkanının bu meseleleri bir daha gözden geçirmesine ihtiyaç var!”

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER