USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

ORTAK HEDEFLERDE YEKVÜCUT OLUN

Ak Parti Genel Başkan Vekili Numan Kurtulmuş’a basın mensupları ile buluşmasında her Tokatlının dilinde, gönlünde yatan sorular yöneltildi. Kurtulmuş, “ortak hedefe yekvücut olun. Aynı hedefe ateş edin.” diye salık verdi.

ORTAK HEDEFLERDE  YEKVÜCUT OLUN
22-08-2022 16:18
22-08-2022 16:23
Google News

 

Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, parti faaliyetlerinde bulunmak, Tokat Belediyesi’nin DSİ Bahçesinde oluşturduğu Millet Bahçesi açılışı ve 1. Esnaf Şenliğinin başlatılması vesilesiyle 17 Temmuz Salı günü akşamı geldiği Tokat’ımızda 18 Temmuz Perşembe günü sabahında ilimiz basın mensuplarıyla kahvaltıda buluştu.

            Tokat İl Başkanlığının tertip ettiği Basın Buluşmasında gazetemizi temsilen Sorumlu Yazı İşleri Müdürümüz Fatih Kılıç da yer aldı. Dünya ve Türkiye gündemine dair genel değerlendirmelerde bulunan Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş sonrasında basın mensuplarından gelen sorulara yanıt verdi.

 

TOKAT – ÜNYE YOLU

            Gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih Kılıç, her Tokatlının dilinde, gönlünde yatan ve “ne zaman yapılacak?” diye yıllardır sora geldiği Tokat – Ünye karayolu konusunu gündeme getirdi. “Tokat ve Ordu ilinin sınırda, sizin de Ordulu bir siyasetçi olmanızdan hareketle, Karadeniz’i iç Anadolu’ya açacak, Tokat’ın Karadeniz limanlarına ulaşmasında zamandan tasarruf ettirecek Tokat – Ünye karayolu üzerine görüşünüz, son durumuna dair aktaracaklarınız nedir?” diye soru.

            Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş söz konusu soruya cevaben “maalesef, benim de çok yakından bildiğim, takip ettiğim, geçmiş bütün Ulaştırma Bakanları ile konuştuğum, müzakere ettiğim konulardan birisidir Tokat – Niksar – Akkuş – Ünye yolu. Bütün hikayesini hepimiz teferruatlı şekilde biliyoruz, son geldiğimiz noktada bu sadece iki ilimizi, ilçeyi birleştiren yol olmanın haricinde Türkiye’nin Kuzey – Güney karayolu hatlarının en önemlilerinden biridir. Hayati bir geçiş noktasıdır. Maalesef hepimizin bildiği sıkıntılar dolayısıyla bugüne kadar bitirilemedi. İnşallah şuanda Bakan’dan aldığımız son bilgide tamamlama ihalesi için askıya çıkacağı, önümüzdeki günlerde ihalesinin yapılacağı yönündedir. Ümit ediyorum ki bu yıl içerisinde bu iş hızla devam edecek ve yolun bitirilmesi bundan sonra hızlı bir şekilde tamamlanacaktır. Bizler de Tokat Milletvekili arkadaşlar da Ulaştırma Bakanlığı nezdinde yakınen takip ediyorlar. Ümit ediyoruz artık bir daha Ordu’ya ya da Tokat’a gelince böyle bir soruyla karşılaşmayız inşallah.” dedi.

 

ÇAMLIBEL TÜNEL

            Tokat Güneş Haber Gazetesi Sahibi Kemal Özdilek, Tokatlının bir başka beklentisi Tokat Sivas karayolunda Çamlıbel Tüneli’nin akibeti üzerine sordu.

            Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş yanıtında “Çamlıbel Tüneliyle ilgili son talimat sn. Cumhurbaşkanımız tarafından verildi. Bakanlığın gündemindedir. İnşallah bir daha geldiğimizde Çamlıbel Tüneli’ni de bir daha konuşmayacağız.” dedi.

 

TARIMSAL SULAMA VE SU KRİZİ

            Gazeteci Hüseyin Kömür, Tokat’ta tarımsal sulama hususundaki su sorunlarını gündeme getirdi. Bu husustaki görüşlerini sordu.

            Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Kazova Bölgesine kapalı sulamayla ilgili ihale aşamasına gelindiğini bildiğini söyledi. “İnşallah o ihalenin gerçekleşmesiyle bu sorunumuz büyük oranda çözülmüş olacak.” dedi. Bu soru üzerine Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Tokat Milletvekili Özlem Zengin de müdahil oldu ve “sayın Tarım Bakanımız 27 Ağustos’ta Tokat’a geldiğinde bu konuyla da alakalı açıklamada bulunacak.” dedi. Numan Kurtulmuş da Türkiye’de iyi bir tarım planlaması ile herkesin her yerde her şeyi ektiği bir tarım politikası değil de hangi bölgede hangi ürün gerekir diye ciddi bir çalışma olacağını biliyorum. Tarım Bakanı bu konuda açıklama yapacaktır. Su yönetimiyle ilgili birimlerimiz var. Tahmin ettiğimizden çok daha hayati bir meseledir suyun kullanımı. Çalışmalar yapılıyor. Türkiye maalesef su zengini bir ülke değildir. Suyumuzu çok iyi kullanmak durumundayız. Tasarrufu ciddi şekilde planlamak durumundayız.” dedi.

 

EKİMDEN SONRA GÜNDE İKİ SEFER

            Gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih Kılıç, Tokat’ımıza kazandırılan yeni Uluslararası Havalimanı için teşekkür etmekle birlikte, şuan günde tek sefer olan Tokat İstanbul uçuşlarının iki sefere ve başkaca Antalya, İzmir gibi büyükşehirlere de olmasının talep edildiğini vurguladı ve bu hususta desteğini talep etti.

            Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş yanıtında “Tokat, Ak Parti döneminde çok büyük destekler ve yatırımlar aldı. Çehresinin değiştiği yatırımlar oldu. Muhteşem bir gelişme kaydedildi. Tokat Havalimanının açılması önemli bir gelişmedir ve iftihar ettiğimiz bir havalimanıdır. Yolcu kapasitesinde geri düşmeden devam ettirir inşallah. Tokat çok yatırım almış illerden birisi. Bitirilmemiş bir iki proje olduğunu biliyoruz, onları da bitireceğiz.” dedi.

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Tokat Milletvekili Özlem Zengin yine müdahil oldu ve “Ekim ayından sonra” diye bilgi verdi.

 

SİVAS – TOKAT – SAMSUN TREN HATTINDA YOLCU TRENİ BEKLENTİSİ

            Gazetemiz Sorumlu Yazı İşleri Müdürü Fatih Kılıç, Tokatlıların bir diğer beklentisini gündeme getirdi ve “Ulaşımda Tokat’tan tren hattının geçtiği güzergahta, Sivas – Samsun arası YÜK TRENİ seferleri varken, Tokatlı eskiden olduğu gibi Samsun – Sivas arası YOLCU TRENİ seferlerinin başlatılmasını talep etmekte. Bu hususta desteğiniz olur mu?” diye sordu.

 

“ORTAK HEDEFTE YEKVÜCUT OLUN”

            Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş siyasi tecrübelerine dayanarak fikrini beyan etti ve “bir ilin projelerinde başarı sağlamasında, yerel medya da burada olduğu için söylemiş olmayı bir vazife telakki ediyorum, siyaset tarafı, milletvekili arkadaşlarımız, Ankara’daki Bakanlık vs. Ama ilk aşılması gereken eşik ilin kamuoyudur. İl kamuoyu ortak noktalarda herhangi bir meselede ortak bir hedefe ateş ediyorsa, ortak hedefe yürüyorsa o iş oluyor. Ama il kamuoyunda farklı görüşler ortaya çıkarsa maalesef o konular savsaklanıyor, geri kalıyor. Ben sizden, Tokatlı hemşehrilerimizden istirham ederim ortak meselelerde ortak kamuoyunun, mahşeri vicdanın yekvücut olmasını temin etmeniz lazım. Herkesin farklı teklifler olsa da aynı yöne yönlenmesinin çok faydalı olacağı kanaatindeyim.” ifadelerini kullandı.

 

 TÜRKİYE KÜRESEL AKTÖR

 

 

 

Ak Parti Genel Başkan Vekili Prof. Dr. Numan Kurtulmuş, Tokat’ta yaptığı açıklamada genel gündemi değerlendirdi. Genel Başkan Vekili Kurtulmuş günümüz itibari ile Türkiye’nin dünyada sorunların ve gerilimlerin çözümünde aktif rol üstlendiğine değinerek, “Türkiye, Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde ve liderliğinde bir küresel aktör olduğunu ortaya koydu” dedi.

 

Dünya siyasetinin bütünüyle yeniden yapılandığını kaydeden Kurtulmuş, “Büyük gerilimlerin, büyük altüst oluşların, büyük yeniden oluşların yaşanacağı bir döneme doğru giriyoruz ve bu anlamda sadece siyaset alanında değil aynı zamanda ekonomi alanında da özellikle pandemi ile birlikte başlayan süreçte dünyanın bütün ekonomileri sistematik bir yeniden yapılanmanın ya da yeni bir takım krizlerin kaos yarın ortamının içerisine girmiştir” dedi.

 

DÜNYA’DA GERİLİM VE ÇATIŞMA YÜKSELİYOR

Ukrayna ile Rusya arasındaki krizin sadece Ukrayna-Rusya arasındaki bir çatışmadan ibaret olmadığına vurgu yapan Kurtulmuş, “Batı ile Rusya arasında bir çatışmadır. Avrupa'daki siyaset fikriyatı ile Rusya arasındaki bir çatışmadır. Son zamanlarda Çin ve Amerika Birleşik Devletleri'nin çok üst perdeden, çok hararetli ve çok gerilimli bir çatışma ortamına doğru sürüklendiğini hep beraber izliyoruz. Hemen hemen dünyanın her bölgesinde büyük güçler arasında çatışmalar ve gerilimler söz konusudur. Bunun dünyayı çok daha gergin bir sürecin içerisine doğru soktuğuna da hiç şüphemiz yoktur. Dünya eğer böyle giderse üçüncü dünya Savaşı'na doğru sürüklenecek ve aslında dünyada ekonomik ve siyasi olarak bir üçüncü Dünya Savaşı çoktan başlamıştır” şeklinde konuştu.

 

HİÇBİR KÜRESEL MESELEYİ GÖZARDI EDEMEYİZ

Ülkemizin içinde bulunduğu bölgenin dünyadaki bütün güç merkezlerinin, güç mücadelesini sürdürdüğü en hayati coğrafya olarak nitelendiren Başkan Kurtulmuş, “Karadeniz, Akdeniz, Balkanlar, Kafkaslar, Ön Asya, Ortadoğu… Bütün bu coğrafyada yaşanan her şey doğrudan doğruya Türkiye’yi etkilemektedir ve Türkiye’nin kendi siyasal ve ekonomik şartlarını çok daha güçlü bir hale getirmesini zaruri hale getirmektedir. Bu bölgede bizim yeniden güçlü büyük Türkiye olarak ayaklarımızın üstünde güçlü bir şekilde durmak ve hatta koşmaktan başka çaremiz yoktur. Biz burada gününü gün eden, sorunlar zaman içerisinde çözülür diyen bir tavır içerisinde asla olamayız. Bizi ilgilendiren bölge ülkelerinde ortaya çıkan ya da küresel olarak ortaya çıkan hiçbir meseleyi göz ardı edemeyiz. Eğer Türkiye böyle davranırsa büyük türbülansların hepsinin etki alanı olan içinde bulunduğumuz bu coğrafyada ayakta durmamız zorlaşır. Onun için Türkiye bütün bu gelişmeleri yakinen takip ediyor. Türkiye’nin birliğini, beraberliğini, gücünü artıracak her türlü tedbiri almaya çalışıyor” diye konuştu.

 

İKİ TARAFLA KONUŞABİLEN TEK ÜLKE BİZDİK

“Örnek olarak birkaç tanesini hatırlatmakta fayda görüyorum; Rusya ile Ukrayna arasındaki kriz başladığı zaman, savaş çıktığı zaman daha savaşın öncesinden itibaren her iki ülkeyle konuşarak bu bölgede barışın iki taraf için de temin edilmesinde aktör olarak Türkiye ortadaydı” ifadelerini kullanan Kurtulmuş açıklamasının devamında şu konulara değindi;

“Hatta Dolmabahçe görüşmesinden sonra Zelenskiy ile Putin arasında yapılacak bir görüşme ile savaş sonlandırılacaktı. Ama maalesef bazı güçler savaşın devam etmesinin kendi çıkarlarına olduğuna karar verdiği için savaş sonlandırılamadı. O süre içerisinde dünyada sadece ve sadece her iki tarafla da konuşabilen ve çözüm üretebilen tek ülke olarak Türkiye ortada durdu.

 

GIDA KRİZİNE KARŞI TAHIL KORİDORU

Savaşla birlikte uzun yıllardır konuştuğumuz bir başka kriz dünya gündemine taşındı. Uzunca yıllardır belki 25-30 sene evvel dünyanın geleceğinde su krizinin, gıda krizinin ve enerji krizinin hem ekonomik sistemleri hem de dünya siyasetini belirleyecek temel potansiyel kriz alanları olduğunu konuşuyor, ifade ediyorduk. Rusya Ukrayna savaşı ile birlikte gıda krizi ortaya çıktı. Bunun çözülebilmesi için bütün dünya sadece bir takım sözler söylerken Türkiye yine Recep Tayyip Erdoğan'ın öncülüğünde ve liderliğinde bir küresel aktör olduğunu ortaya koydu. İstanbul’da Ukrayna-Rusya ve Birleşmiş Milletler arasındaki mutabakat son noktaya getirildi ve tahıl koridoru Türkiye’nin koordinasyonunda Türkiye’deki koordinasyon merkezinin kontrolünde gıda koridoru ile dünyanın çok ağır bir gıda krizinin içerisine girmesini önlemek için adımlar atıldı.

 

TÜRKİYE’NİN DURUŞU MİLLETİMİZİN VE BÖLGE HALKLARININ HAYRINADIR

Bugün Sayın Cumhurbaşkanımız Lviv'de Ukrayna Cumhurbaşkanıyla ve Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Guterres'le görüşecek ve bu anlamda hem savaşın sonlandırılması hem gıda krizi başta olmak üzere ve hemen arkasından bu kış başıyla birlikte konuşulacak ve Avrupa’yı derinden sarsacak olan enerji kriziyle ilgili olarak konular gündeme gelecek ve Türkiye bütün buralarda insanlık için barışın, adaletin ve insanlığın ihtiyaçlarının karşılanmasını temin edecek. Türkiye bu etkin diplomasisini, küresel aktör olma özelliğini ve Cumhurbaşkanımızın da küresel liderliğini ortaya koyacak. Bu süreçlerin hiçbirisinde Türkiye olarak seyirci kalamayız ve inşallah bu coğrafyadaki bu gerilimlerin azaltılması, Türkiye’nin aziz milletinin de hayrınadır. Bölge halklarının tamamının da hayranıdır.

 

GÜÇLÜ TÜRKİYE BÜYÜMEYE DEVAM EDİYOR

Türkiye bir taraftan bu krizleri kaoslar çözebilmek için gayret sarf ederken, diğer taraftan kendi gücünü artırabilmek için de her türlü imkanı ortaya koymaktadır. Savunma sanayindeki gelişmelerden, Karadeniz ve Akdeniz’de doğalgaz ve petrol arama faaliyetlerine kadar her türlü riske ve engellemeye rağmen Türkiye bu alandaki kararlılığını ortaya koymuştur. Biliyorsunuz Karadeniz’de çok büyük bir petrol kaynağı bulunmuş inşallah önümüzdeki yıl içerisinde bu kaynağın Türkiye’deki sistemin içerisine entegre edilmesi planlanmaktadır. Aynı şekilde yine geçtiğimiz günlerde Cumhurbaşkanımızın sefere gönderdiği Sultan Abdülhamit Han arama gemisi Akdeniz’de 45 kilometre açıkta faaliyetlerini sürdürmüş ve oradan da güzel sinyaller hayırlı haberler gelmeye başlamıştır. En kısa zamanda Türkiye olarak oradan da çok büyük bir kaynağın bulunabileceğini ümit ediyoruz. Türkiye petrolünü çıkarabilen, doğalgazını çıkarabilen, savunma sanayi başta olmak üzere her alanda güçlü bir ekonomiye sahip olan büyük bir devlet olarak, bu bölgede ayakta durmak mecburiyetindedir.

 

SURİYE MESELESİNİN TAKİPÇİSİYİZ

Ayrıca bir başka mesele Türkiye bölgesindeki bütün gerilimleri ortadan kaldırmak ve bölge ülkeleriyle var olan sorunların aşılması için olumlu adım atmak durumundadır. Bölgede var olan ve hiçbirisi bizden kaynaklanmayan bu gerilimlerin ortadan kaldırılması için mücadele ediyor, gayret ediyoruz. Örnek olarak Suriye’deki gelişmeleri yakinen takip ediyoruz. Suriye'nin bu noktaya gelmesinde ve Türkiye ile Suriye arasındaki problemlerin ortaya çıkmasında asla ve asla Türkiye’nin en ufak bir olumsuz katkısı olmadı. Bu meselenin bu noktaya gelmesinde halkına karşı silahlarını kullanabilen ve halka büyük bir şekilde baskı ve zulüm yapan bir rejimin kendi halkı üzerinde oluşturmuş olduğu etki ve onun sonucu olarak ortaya çıkan yaklaşık 10 milyona yakın Suriyeli göçmen meselesinden birinci derecede etkilenen Türkiye oldu. Türkiye olarak hem Suriye’nin toprak bütünlüğünü temin etmek, hem Suriye’deki geniş halk kesimlerinin bundan sonraki siyasi karar süreçlerinin içinde olmasını temin etmek ve özellikle de Türkiye’nin birinci derecede etkilendiği sorunlardan birisi olan göçmen meselesini kalıcı, insani ve barışçıl bir şekilde halledebilmek için bu çerçevede görüşlerimizi ortaya koyuyor, adımlarımızı atıyoruz. Ümit ediyoruz ki bu anlamda Suriye meselesi bir an evvel, barışçıl ve müzakereci bir yöntemle çözülerek Suriye halkı rahata ermiş olur.

 

İSRAİL İLE NORMALLEŞME OLACAKSA…

Ayrıca İsrail ile aramızdaki sorunların ortaya çıkmasının sebebi de asla Türkiye değildir. Mavi Marmara meselesi başta olmak üzere Kudüs’ün mahremiyetinin zedelenmesi, Filistinlilere yapılan bir takım baskılar, açık baskılar ortada olmak üzere Birleşmiş Milletlerin bütün kararlarına rağmen yeni yerleşimci yerleri açmak bütün gerilim konularının tamamı İsrail tarafından üretilmiş konulardır. Şimdi eğer bir normalleşme olacaksa; Türkiye bu fikirlerini, haklı eleştirilerini yerinde tutmak üzere ve bu konularda İsrail rejiminden İsrail yönetiminden iyileşme adımlarını beklemek üzere bu olabilir. Ama bu İsrail’in saldırgan, agresif, yayılmacı politikalarını Türkiye tasvip ediyor anlamına gelmez. Kudüs ve Mescidi Aksa bizim Türk milleti olarak kırmızıçizgimizdir. Tabii ki bölgedeki sorunların çözülmesi, aşılması ve bu anlamda aradaki sorunların ortadan kaldırılması bizim de talebimizdir. Ama bundan sonra normalleşme sürecini tayin ve tespit edecek olan taraf İsrail’dir. Bu anlamda bölgedeki bu gerilim alanlarının ortadan kalkmasının da güçlü ve büyük Türkiye idealine hizmet edeceği kanaatindeyiz.

 

YARIŞABİLMEK İÇİN ADAY ÇIKARTMALARINI BEKLİYORUZ

Seçime gidiyoruz artık 6+1’lik masanın aday tespit etmekten kaçma vakti kalmamıştır. Biraz daha oyalanırlarsa zaten Yüksek Seçim Kurulunun seçim takvimi başladığında mecburen son gün gidip adaylarını belli edeceklerdir. Demokrasi yarıştır, tek kişiyle yarış olmaz. Yarışın mutlaka en az 2 kişi arasında olması mümkündür. Karşı tarafın bir aday belirleme sorunu olduğu görülüyor. Son günlerde biraz daha fazla ortaya çıkıyor. Başta şu mazereti söylüyorlardı; ‘biz adayı belirleyince onu kısa bir süre içerisinde yıpratırsınız. Onun için mi adayı belirlememizi istiyorsunuz?’ Biz de onlara şu cevabı verdik; 20 senedir Recep Tayyip Erdoğan bu kadar icraat yapıyor, yıpranma endişesi taşımıyor da sizin ortaya koyacağınız aday 20 günde mi yıpranacak? Bu aday belirleyememe meselesinin arkasındaki esas mesele ise bugünlerde daha net ortaya çıkmıştır. Aslında bir araya gelen 6+1’lik bu partiler manzumesinin ortak konularda ortak fikirleri olmadığı artık ayan beyan ortaya çıkıyor. Bu partilerin bazılarının taban tabana zıt fikirler içerisinde olduğu aşikârdır. Artık bu fikirlerdeki farklılıklar aslında aday kim olacağı tartışmalarını da daha ciddi şekilde körükleyen bir unsur haline gelmiştir ve hatta o kadar güvensiz bir ortamın içerisine geldikleri görülüyor ki eğer iktidar olursa ne yapacağımızı belirleyecek temel konularda bir koalisyon protokolü şeklinde bir anlaşma yapalım ve imzalayalım.” teklifleri gelmeye başlamıştır. Değerli arkadaşlar zaten bu milletin cumhurbaşkanlığı yönetim sistemine geçmesinin temel nedeni birbirleriyle hiç anlaşamayan partilerin ortaya koyduğu koalisyonlar döneminden kaybettiği zamandır.

 

MİLLETİMİZ 2023’DE GÜÇLÜ TÜRKİYE YÜRÜYÜŞÜNE DESTE VERECEKTİR

Bu çerçevede inşallah önümüzdeki seçim süreci de Türkiye’nin bu kararlılığının bir kere daha milletimiz tarafından teyit edildiği bir seçim olacaktır. Ben bu çerçevede milletimizin 2023 seçimlerini güven ve istikrar, güvenilirlik noktasında değerlendireceğini ve bu anlamda da yeniden bu istikameti güçlü büyük Türkiye istikametindeki yürüyüşe teyit ve destek vereceğine yürekten inanıyorum.”

 

SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
E-GAZETE TÜMÜ
aydem
ÇOK OKUNANLAR
ANKET TÜMÜ
ARŞİV ARAMA
PUAN DURUMU TÜMÜ
TAKIMOPuanAV.
1Galatasaray3390+56
2Fenerbahçe3386+57
3Trabzonspor3355+13
4Beşiktaş3351+6
5Başakşehir FK3349+6
6Çaykur Rizespor3348-6
7Kasımpaşa3346-4
8Antalyaspor33450
9Alanyaspor3345-3
10Sivasspor3345-5
11Adana Demirspor3341+5
12Samsunspor3339-6
13MKE Ankaragücü3337-3
14Kayserispor3337-10
15Konyaspor3336-13
16Gaziantep FK3334-13
17Fatih Karagümrük3333-5
18Hatayspor3333-9
19Pendikspor3330-31
20İstanbulspor3316-35