‘Sabah yorgunluğu uyku apnesi işareti olabilir’

Sağlık - 5 ay önce

Uyku apnesinin toplumun yüzde 2-4’ünde görülen bir problem olduğunu belirten Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, “En yaygın uyku apnesi şikâyetleri sık sık uyku bölünmesi, sabah yorgun kalkma, gün içinde uyuklama, baş ve eklem ağrıları, sinirlilik ve cinsel isteksizliktir. Tüm bu belirtilere rağmen hastaların en sık doktora başvuru nedeni eşlerinden gelen şikâyettir” dedi.

VM Medical Park Samsun Hastanesi Göğüs Hastalıkları Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Adem Dirican, uyku apnesi hakkında açıklamalarda bulundu. Uyku apnesinin tanımını yapan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Uyku sırasında ataklar şeklinde üst solunum yolunun daralmasıyla seyreden ve bunun sonucunda oksijen seviyesinin düşmesine neden olan bir hastalıktır. Toplumun yüzde 2-4’ünde gözlenmektedir. En yaygın şikâyetleri sık sık uyku bölünmesi, sabah yorgun kalkma, gün içinde uyuklama, baş ve eklem ağrıları, sinirlilik ve cinsel isteksizliktir. Tüm bu belirtilere rağmen hastaların en sık doktora başvuru nedeni eşlerinden gelen şikâyettir” dedi.

“Kilolu, kalın ve kısa boyunlu bireyler risk altında”

Uyku apnesinin hangi bireylerde görüldüğüne değinen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Kilolu, kısa ve kalın boyunlu, orta ve ileri yaş erkeklerde daha sık görülmektedir. Sigara ve alkol tüketimi de önemli risk faktörleridir. Burun septum deviasyonu, bademcik ve geniz eti büyüklüğü, büyük dil, alt çenenin geride olması, uzamış küçük dil, üst damak tonusunun bozulması ile aşağı doğru sarkması gibi anatomik bozukluklar da uyku apnesi sebeplerindendir. Nadiren bu risk faktörleri olmayan kişilerde de görülebilmektedir” diye konuştu.

“Solunum 10 saniyeden fazla durur”

Bilinç açık iken üst solunum yolunu açık tutan kaslarının tonusunun uyku sırasında düştüğünü söyleyen Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Bu yüzden üst hava yolu daralır, hava akım hızı artarak üst hava yolunda titreşimlere neden olur ve kişi horlamaya başlar. Ancak uykunun REM evresinde özellikle dili öne çeken kastaki gevşeme sonucu dil arkaya kayarak üst hava yolunu tam olarak tıkar. Solunum 10 saniyenin üzerinde durur, yani apne oluşur. Apne sırasında kan oksijen seviyesi azalır, karbondioksit artar, uyku derinliği azalır. Kas tonusları artar ve solunum yolu tekrar açılır. Bunun sonucunda yüzeyel uyku evresine ya da uyanıklık durumuna ani geçişler olur. Hasta derin uyku evresine geçemediğinden yataktan yorgun kalkar, gündüz uykululuk hali oluşur. Bu apnelerin sıklığı hastalığın şiddetini belirler” şeklinde konuştu.

“Kalp krizi riski artabilir”

Uzamış uyku apneli hastalarda insülin direnci geliştiğini ve bunun da glukoz intoleransı, tansiyon yüksekliği, kan yağlarında artış ve damar tıkanıklıkları ile sonuçlandığını belirten Dr. Öğr. Üyesi Dirican, şunları söyledi:

“Böbrek yetmezliği, inme, kalp krizi gelişme riski oldukça artar. En sık rastlanılan şikâyet gündüz uykululuk halidir. Bu nedenle hastaların entelektüel etkinlikleri azalır, hafıza bozuklukları ortaya çıkar. Bu da bireyin toplumsal soyutlanma başta olmak üzere iş yerinde başarısızlık, iş ve trafik kazaları gibi maddi ve manevi kayıplara neden olur:”

“Teşhis süreci”

Tanı sürecinden bahseden Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Her ne kadar eşlerin şahitliği ile tanı konsa da altın standart tanı yöntemi polisomnografisi yöntemidir. Bu işlemde özel olarak hazırlanan odalarda teknisyen nezaretinde uyutulan hastaların belirli kayıtları alınır, hastalığın tipi ve derecesi de standardize edilir. Hastalığın şiddetinden bağımsız olarak öneriler kilo verilmesi, alkol ve sigaranın bırakılması, reflüyü önleyici tedbirler ve uyku pozisyonunun ayarlanmasıdır” ifadelerinde bulundu.

“Tedavi yolları”

Tedavi seçeneklerini anlatan Dr. Öğr. Üyesi Dirican, “Orta ve ağır dereceli uyku apneli hastalarda kullanılan CPAP veya BİPAP; kapalı bir yüz veya burun maskesine bağlanan, bir hortum ve hava pompası ile uyku sırasında, hafif ve devamlı pozitif basınçla üst hava yollarının kapanmasını engelleyen bir alettir. Uyku apne tedavisinde cerrahi yöntemler ise 3 ana bölgeyi açmaya yöneliktir. Eğer darlık varsa burun, geniz ve dil köküne yönelik işlemler yapılır” dedi.

Haftanın Öne Çıkanları

Elazığ SYSK, hayata dönüyor

2023-12-11 12:02 - Spor

Terme ışıl ışıl

2023-12-06 16:33 - Politika

TBMM Balıkçılık ve Su Ürünleri Araştırma Komisyonu’ndan Karadeniz’de inceleme

2023-12-07 16:52 - Yaşam

Yüksekova’da üretilen Sivas katmeri satışa sunuldu

2023-12-06 09:27 - Gündem

Başkan Demir: “Anakent Otopark ve Meydan Projesi 2024’te açılacak”

2023-12-06 13:58 - Politika

Prof. Dr. Kadir Özköse: "Mesnevi’yi okuyup Müslüman olan çok sayıda insan var"

2023-12-07 10:42 - Eğitim

Sungurlu İmam Hatip orta okulundan Filistin’e destek

2023-12-05 16:58 - Gündem

150 öğrenciye kışlık mont ve bot yardımı

2023-12-06 13:28 - Gündem

Samsun’da silah ve parçaları ele geçirildi: 1 gözaltı

2023-12-08 13:28 - Gündem

Rıza Çalımbay, İsmail Kartal’la galibiyet sayılarını eşitlemek istiyor

2023-12-06 10:28 - Spor

İlgili Haberler

’Fazla şeker tüketimi ciltte kırışıklığa neden oluyor’

09:53 - Sağlık

‘Atmosferik değişimler sağlığı olumsuz etkiliyor’

14:52 - Sağlık

Murzioğlu: “Ekonominin belkemiği KOBİ’ler”

13:43 - Sağlık

‘Elektronik sigara DNA hasarına yol açabilir’

09:58 - Sağlık

Başkan Togar: “Kutlukent bölgemizin sağlık merkezi sorununu çözüyoruz”

15:17 - Sağlık

Günün Manşetleri

Vali Hatipoğlu: "Ampute olan yaralılarımız var ama yaralıların genel durumları iyi"

03:15 - Gündem

Dur ihtarına uymayan otomobil direğe çarparak durabildi

02:42 - Gündem

İki otomobilin çarpıştığı kazada 3 kişi yaralandı

02:26 - Gündem

Tokat’ta 5’i jandarma 7 kişinin yaralandığı patlamanın nedeni EYP olduğu ortaya çıktı

01:07 - Gündem

Vali Hatiboğlu açıkladı: 2 kişi gözaltında

00:56 - Gündem